Dinimizde Hak-Hamd-Şükür Kavramı-1, Hak , Hamd , Şükür , Cami, İslam, M.Kemal Bektaş, Melike Varak

M.Kemal Bektaş

VİP ÜYE
Özel Üye
Katılım
22 Eyl 2011
Mesajlar
52
Tepkime puanı
17
Puanları
28
DİNİMİZDE HAKK-HAMD VE ŞÜKÜR KAVRAMI


Hakk Sözcüğü:

Islâm kültürününün ve Kur’an kavramlarının en önemlilerinden ve en zengin anlam taşıyanlarından biri de ‘hakk’ kelimesidir.
‘Hakk’ kelimesinin aslı, uygunluk ve denk gelmektir.
Bu kelime masdar, isim ve sıfat olarak değişik manalarda kullanılmaktadır. Masdar olarak anlamı, sabit olma ve mevcudiyetin (varlığın) gerçek olması demektir. Bu da zihinde tasarlanan şey ve bilgi ile bilinenlerin birbirine uygun olması şeklinde anlaşılır.
Buradan hareketle bazen düşüncenin doğruluğuna hakk, bazen da görülenin, bilinenin kararlı ve sabit oluşuna hakk denilir. Eğer zihinde tasarlanan gözleme uygun ise buna isabet ve doğruluk; söz, fikir, karar ve iradenin amaca uygunluğu yönünden ise buna da adalet ve hikmet denir. Böylece hakk o işin sıfatı olur.
Gerçekleşen olaylar hakkında ‘tahukkuk etti’ denir ki bu, olayın hakk olarak, yerinde, bir gerçek olarak meydana geldiğini anlatır.
‘Hakk’ sözlükte, batılın zıddı (Bakınız: Batıl), yerine getirilen hüküm, adalet, varlığı sabit olan, doğruluk, gerçeklik (hakikat), Islâm, mal-mülk, vacip, sadík, yaraşır, kesin şey manasındadır.

Kur’an’daki Anlamları:

Kur’an bu kelimeyi bir kaç anlamda kullanmaktadır:
1-Bir şeyi hikmetin gereğine göre (nasıl gerekiyorsa ona göre) yapan anlamında. Bu anlamda ‘hakk’ Allah’ın bir sıfatıdır. “Işte burada (bu durumda) velâyet (velilik, dostluk) hakk olan Allah’a aittir. O, sevap bakımından ve sonuç bakımından hayırlıdır.” (Kehf, 44) âyetindeki ‘hakk’ kelimesi Allah’ın bir sıfatıdır. (Ayrıca bkz. En’am, 62; Yunus, 32; Hacc, 6, vd.)
2-Hikmetin gereği olarak var edilen şeyler. Allah (cc) fiilleri bu anlamda ‘hakk’tır. Güneşin ve ayın yaratılması hakkında ‘…Allah, bunları ancak hakk ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetlerini böyle birer birer açıklamaktadır.” (Yunus, 5; ayrıca bkz. Yunus, 53; Bakara, 146)
3-Bir şey hakkında aslına uygun olarak inanç taşıma anlamında. Bir kimse hakkında ‘onun yeniden diriliş ve cennet konusundaki inancı hakk’tır’ dememiz gibi. “….Allah iman edenleri, ayrılığa düştükleri hakk’a, kendi izniyle eriştirdi.” (Bakara, 213) âyetinde insanların inanç ilkeleri ve ibadetler konusunda ihtilaf ettikleri gerçek anlamında geçmektedir. (Muh. Ibni Kesir, 1/188.)
4-Gereğine göre, gerektiği kadarıyla ve gerektiği zamanda meydana gelen söz veya iş anlamında. Bir kimse için ‘senin sözün hakk’tır’ dememiz gibi. “Eğer hakk, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız gökler, yer ve bunların içinde olan herkes ve her şey fesada (bozulmaya) uğrardı…” (Mü’minûn, 71) Buradaki hakk; Rabbimizin adı olarak (muh. Ibni Kesir, 2/570), tüm yaratılmış âlemin tabi olduğu gerçeklik (M. Esed, K. Mesajı, 2/698.), ya da hikmetin gereğine göre konulan hüküm anlamında gelmiş olabilir.
5-Borç anlamında (Bakara, 282).
6-Hisse, pay anlamında “Ve onların mallarında belirli bir hakk vardır; isteyenler ve yoksul olanlar için.” (Meâric, 24; ayrıca bkz. Zariyât, 19).
7-Adalet anlamında“Allah hakk ile hükmeder. Oysa O’nu bırakıp ta tapmakta oldukları ise, hiç bir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah işitendir, görendir.” (Ğâfir, 20).
‘Hakk’ kelimesinin çoğulu ‘hukuk’, ‘hikak’ ya da ‘hakaik’tır. Aynı kökten gelen ‘ihkâk’, gerçekleştir-mek; ‘Istihkak’, hak sahibi olmak; ‘Ehakk’, daha hakk, daha doğru; ‘Hakík’ daha lâyık; ‘el-Hâkka’ ise 69. sûrenin adı olup, gerçekleşen olay, yani Kıyamet anlamına gelmektedirler.
‘el-Hakk’, Rabbimizin güzel isimlerinden biridir. Allah’ın bir adı olarak Hakk, inkârı mümkün olmayan, varlığı kabul edilmesi gereken, gerçek var olan, Varlığı ve ilâhlığı kesin olan, hikmetinin gereğine göre eşyayı yaratan, hakkı ortaya koyan, sözünde doğru olan, her hakkın kendisinden alındığı gerçek var olan Mevcud manalarına gelir.
Kur’an bu ismi bazen sıfat şeklinde (Kehf, 44; Tâhâ, 114), bazen haber (Allah (cc) hakk’tır) şeklinde (Hacc, 6; Lukman, 30) kullanmaktadır.

Hakk Kavramının Anlam Sahası:

Allah (cc), enfüste (subje) ve âfakta (obje) ne yaratmışsa birbirine uyumlu, yerli yerinde yaratmıştır. Hepsinin hakimi O’dur. O’nun dışındaki her şey, O’nun yaratmasıyla ‘tahakkuk’ eder. Allah, her bir varlığa belli bir şekil, ecel ve görev vermiştir. Bunların hepsi de yerli yerindedir. Her bir varlığın âlemde ‘Allah’a bağlı olarak’ bir hakikatı (gerçekliği), bir sınırı ve birbirlerinin karşı hukukları vardır. Alah (cc) her şeyi ‘hakk’ ile yarattığını haber veriyor. (Ahkâf, 3)
Allah (cc) ‘bizâtihi vücûd’tur. Yani O’nun varlığı, kendi Mevcut oluşunun gereğidir, hiç kimseye muhtaç değildir.
Diğer varlıklar ise ‘hakk’ oluşlarını Mutlak Varlık ve Gerçek (el-Hakk) olan Cenab-ı Hakk’a borçludur. Onların varlığı Allah’a bağlı olarak ‘liğayrihi vücûd’tur, hak oluşları başkasına bağlıdır.
‘Hakk’ aslında sabit ve aklın inkar edemeyeceği derecede gerçek olan şey demektir. O aynı zamanda doğrudur, isabetlidir, maksada uygundur, arzu edilene denk düşen şeydir. Bu bakımdan her an ve yerde sabit olan (mevcut olan) Allah (cc) gerçek Hakk’tır. O, yarattıklarını hakk üzere yarattığı için, onlar da Allah’a göre hakk’tırlar. Hakk’tan gelen, O’ndan kaynaklanan her şey de tıpkı O’nun zatı gibi hakk’tır. O’ndan gelen vahy da hakk’tır. O’nun gönderdiği din de hakk’tır.
Hakk’ın tam karşıtı ‘batıl’dır. Batıl hakk’a göre temelsiz, boş, gerçek olmayan, uymayan ve geçersizdir. Hakk, suyun kendisi, batıl ise onun üzerinde biriken köpüktür. Köpük kaybolur gider, su kalır. (Ra’d, 17) Hakk, her zaman kalıcıdır, yerindedir, uygundur, üstündür. Hakk gelince zaten batıl yok olup gider. Batıl hakk’ın karşısında tutunamaz. Zaten yok olmak (tıpkı köpük gibi) onun doğasında vardır. Çünkü onun bir gerçekliği ve geçerliliği yoktur (Isra, 81).
Batıl hakk’ın yerine geçmeye çalışırsa, ya da hakk’a engel olmaya çalışırsa Hakk olan Allah (cc) hakk’ı batılın tepesinde indirir ve onu darmadağın eder (Enbiya, 18.)
Allah (cc) kendi kelimeleriyle batılı ortadan kaldırıp yok eder ve hakk’ı pekiştirir. O, suçlular ve müşrikler istemese de Hakk’ı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak ister. (Enfal, 8.)
Hakk olan Allah’ın insanlar arasından seçtiği son hakk peygamber Hz. Muhammed’tir. Son peygamberlerle gönderdiği din hakk’tır. O dinin kitabı Kur’an hakk bir kitaptır. Islâmın bütün hükümleri, Kur’an’ın bütün âyetleri, haber verdiği şeyler hakk’tır. Ölüm, kıyamet, ölüm sonrası hayat, mahşer, mizan, Cennet ve Cehennem hakk’tır.
Hakk’ın, sabit, doğru, insan fıtratına uygun, her hükmü tutarlı, yani hakk nizamı olan Islâm’a teslim olanlar hakk’ı bulurlar. Işlerinde hakk üzere olurlar. Insanlara, hayvanlara ve çevreye ait hakk’lara saygı gösterirler, Hakk’ın, mutlaka tahakkuk edecek azabından korkarlar, hakk yolu izlerler ve hakk olan amelleri yaparak Allah’ın Cennetini hakk ederler.

 
  
 
emegıne saglık paylasım icin cok tesekkur ederım
 
    
teşekkür ederrim paylaşımınıza.
 
    
Elinize emeğinize sağlık...
 
    
KONU GÜNCELLENDİ..
 
    
 
 
Üst Alt