Güzel Hikayeler UMRE Mİ, MAZLUMLARA YARDIM MI?

mehmet alii

THEME MAKER
Nisan Forum
Katılım
24 Nis 2014
Mesajlar
609
Tepkime puanı
554
Puanları
93
"Üniversitede okuyan Büşra isminde bir kız öğrenci odama geldi. Zaman zaman ziyaretime gelirdi, sorular sorardı. 2 yıl önce tanışmıştım bu kız öğrencimle. Bir gün derse geldiğinde bana şöyle bir soru sormuştu: "hocam her yıl sizin umreye gittiğinizi duyuyorum, sizinle Umre'ye gelmeyi çok istiyorum. Fakat öğrenci imkanlarımla gitmek çok zor, ne yapabilirim?
"Kızım, sen kendi imkanlarınla elinden geldiği kadarıyla çırpın, temin edebildiğini kadar biriktir, İnşaAllah kalanı da bir şekilde Allah yardım eder tamamlarız ve birlikte Umre'ye gideriz." demiştim.
Aradan 2 yıl geçti. Geçenlerde vakıfta ziyaretimize geldi, içeri girdi, baktım bir şeyler konuşmak istiyor ama konuşamıyordu, masama bir poşet bıraktı ve çıktı. poşeti açtım baktım, içinde tam bir umreye gidebilecek kadar para var.
Kendi kendime şöyle dedim: "Umre parasını bıraktı, heyecanla konuşamadan gitti."
Parayı yanıma aldım, sonra baktım; bana bir mail göndermiş.
Sorumluluk ve sefer bilincimizin ne olması gerektiği ile ilgili bu kızımızın e-mail'ini sizlerle paylaşıyorum:
"Selamünaleyküm hocam, umre benim için çok şey demek; ARINMA, HASRET GİDERME, TESELLİ, DİRİLME, DÜNYANIN DURMASI DEMEK.. AMA SURİYE DAHA ÇOK ŞEY DEMEK..
Çok düşündüm hocam. Bir tarafım umre ile Suriye farklı şeyler diyordu, bir tarafım "Hayır tam olarak aynı şey" diyordu..
Ben Kabe'ye bu şekilde gidemezdim hocam.. Ellerimi Allaha açıp "Allah'ım onlara yardım et!" diyemezdim.
Tıpkı israiloğullarının Hz Musaya dedikleri gibi "sen ve Rabbin gidin savaşın" diyenler gibi olamazdım. "Kardeşlik meveddet ister" naraları atarken, HUCURÂT 10 orada dururken bunu yapamazdım.
"Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin."
Bunu yapamazdım. Ben nefsimi temize çıkarmak için Umre'ye gidemezdim. Hocam şimdi kabul olmayı bekleyen bir Suriye umrem var. Allah katında hangi amelin kabul olduğunu bilmez ya kişi, bu da öyle bir şey işte.. Allah katında kabul buyursun, Allah Bizleri affetsin hocam" diyor..
"SURİYE'DEKİ MAZLUMLARIN YARASINI SARMAK VARKEN, ONLARIN IZDIRABINI DİNDİRMEK VARKEN AÇLIKTAN ÖLEN YETİMLERİN KARNINI DOYURMAK VARKEN BEN BU ŞARTLARDA UMREYE GİDİP DE SADECE KENDİ KİŞİSEL SEVAP HESAPLARI YAPAMAZDIM" DİYEN GENCECİK BİR KIZ..
Bu satırları okuyunca ben çok düşündüm ben mi bu çocuğun hocasıyım? yoksa bu çocuk mu benim hocam? ben mi mesaj veriyorum yoksa o mu bana mesaj veriyor?!
Allah'a hamd ettim ki; Rabbim bu çocukları bize nasip ediyor. Hocalarını irşad edecek, hocalarını ikaz edecek bir nesli Allah bize bahşediyor. Rabbime çok hamd ettim.
Bunu düşünürken Suriye'deki çocuklar gözümün önüne geldi. geçenlerde bir internet sitesinde gözüme ilişti. Ramazan Bayramı'nın sonrasında Suriye'de kimyasal silahlarla 700 tane çocuk ölmüştü ya, o çocuklardan birinin babası şöyle diyordu: "Ben çocuğumun ölümüyle 2 defa öldüm. Sabah kalktığımda çocuğumun öldüğünü görmüştüm ama beni asıl öldüren; akşam yatmadan evvel kimyasal silahla ölen çocuğum yatmadan evvel akşam bana şunu söylemişti: Baba bu akşam yemek yeme sırası kimde; ben de mi, abim de mi
 
  
 
Çok güzel bir konu...emeklerin için teşekkür ederim...
 
    
ALLAH razı olsun okudugunuz icin
 
    
Emeğinize sağlık ..
 
    
 
 
Üst Alt