- Katılım
- 24 Nis 2014
- Mesajlar
- 609
- Tepkime puanı
- 554
- Puanları
- 93
TV LER İNSANI BOĞAZLAMAYA ÇALIŞAN BİR ELDİR…
Gerçekler insanın hoşuna gitmez nefis daima boş şeylerle şarkılarla türkülerle TV’lerle dizilerle meşgul olmayı ister. Nefis günahları süsler güzel gösterir, bizde bunu kendimize göre doğru algılarız, İslam’ın aslına baktığımızda yanlışlar içinde yüzdüğümüzü görürüz… Nefsin aldatmacaları bu illegal davranışalar yüzünden bizi cehennem kapısını aralayan bir çıkmaza sürükler..
Gerçekleri görmek hoşunuza gitmeyebilir ama bir gerçek var ki her canlı ölümü tadacaktır. Bu ateistin, Budist’in Hristiyan’ın tadacağı bir gerçektir. Herkes ölümlüdür.
Ve ölüme ne kadar hazırız? Bunu bilmek kavramak lazımdır..
Allah, Peygamber’inin yolunda gitmeyen İslam dinini bilmeyen daima kaybetmeye mahkûmdur. Bu hazreti Adem babamızdan beri böyledir. Ve kıyamete kadar da böyle sürecektir.
Burası dünya göç yeri ahiret bu göçe iyi hazırlanmazsak, azık almazsak, asrın şeytanı olan TV’lerden uzak durmayıp okumazsak durum vahim… Durum vahim diyorum çünkü TV’lerde öpüşmek sıradan geliyor .. Okumuyoruz TV başında saatlerimizi ayırıyoruz.. Aslında dizi okuyup, sinema okuyup, kitap seyrediyoruz, kitaplar evlerde aksesuar oluyor. İçine açıp bakılmıyor.. Kitap dolabından çok elbise dolaplarımız dolup taşıyor. 10 tl kitap parasına çok diyen bizler günlük 10 tl sigaraya veya 50-100 tl ve daha fazlasını elbiseye harcarken hiç acımıyoruz… Kitaplar televizyon ve elbiseden daha değersiz..
Kütüphanelerin yolunu gençler unutmuşlar.. Sorsan 5 gençten birine kütüphane nerde diye bilmeyeceklerdir.. Fakat bir eğlence mekanı sorsanız bunu bileceklerdir..
RÜTÜK diye bir saçmalık var sigarayı saklıyor sağlığa zararlı diye:)), ama ahlaka zararlı öpüşmeyi yasaklamıyor çocuklar dizi izliyor. Öpüşmek sevişmek sigardan daha zararlı, açıklık sıradan geliyor TV de göre göre, kapanmak farz olarak algılanmıyor, kapananların bazıları da yalnızca baş kapatmakla tüm vazifeleri yaptım zannediyor.. Bir deprem yaşanıyor yaşantımızda çalkantısı büyük batı köleliği sallıyor tüm aileyi ne zaman çökecek diye uzaktan izliyoruz bu traji komik durumları..
Biz İslam’dan yozlaştırılıyoruz farkında mısınız?, sezdirilmeden batı fikirleri empoze ediliyor TV aracılığı ile…
Arkadaşlar kardeşlerim gelin bırakın artık boş işleri oku ve öğren şu güzel dinimizi ne var sanki sadece günlük 10 dk’nı ayırsan okumaya öğrenmeye ON DAKİKA BİR KİTAP OKU…
Makyaja kuaföre ŞIKLIĞA SOKAĞA ÇIKARKEN ŞIK OLMAYA zamanın varda buna mı yok Allah aşkına yapmayın ne olur öğrenin güzel dinimizi… Okuyun okuyun okuyun…
Görüyorsunuz tv deki düzeni açık gezmek sıradanlaştırılıyor aşk sevgi öpüşme sevişme sahneleri var
Ve bunu kızın oğlun hep birlikte izliyorsun, izlemiyorum diyenler çok nadirdir..
Evlerimizde Okuma saati yok, dizi saati var. 10 dakika kitap okumayan bir toplum 2 saatlik diziyi göz kıpırdatmadan izliyor..
Evet, evlerde okuma saati yok, kiminin evinde kitap mitap yok bile kitabı geçtik Kuranı Kerim Bile yok,
Kitap rafı kitaplığı bile yok, buda olayın başka bir boyutu tabi…
Hiç TV de gördünüz mü camiye giden genci hiç gördünüz mü Allah ve Peygamber’den İslamiyet’ten bahseden genci aileyi hiç gördünüz mü??
Görmedik göstermediler!!!
Kuranda ki tesettüre uyan kızı erkeği görmekte zorluk çekiyoruz kimi yerlerde artık gidişişe acıyorum…
Ortada bir gidişat var adı GÖSTERİŞ VE ÖZENTİ…
O ne giymiş sokağa çıkarken şık olmalıyım vs vs…
Cahil kalmaya mahkûmuz TV şeytanı ve okumama sayesinde
İzleme izletme ama oku okuttur kapat TV’yi kitap okuma İslamiyet’i öğrenme saati olsun, her şeye engel değil mi bu TV her şeye engel hem de her şeye….
Başta kimse sohbet etmeyip bakıyor ona oysa eskiden nineler sohbet edermiş tv sayesinde sohbette kalktı özentide var tabi işin içinde moda saçmalıkları farklı esintiler ne diyeyim
”Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete”
Dizileri ezbere bilen bir nesil müzikleri, eğlenceyi aşk denen flört saçmalığını ezbere bilen bir nesil.
Ehlibeytin kim olduğunu sahabelerin kim olduğunu bilmiyor sahabelerin adını çocuğuna koyuyor mesela, Hamza. Biliyor mu acaba bu ismin kalitesini..
Kuranı kerim asılı duruyor duvarda ama açıp okumuyor öncelikler tvye öncelik veriliyor,
İslam’a öncelik verilmiyor..
Kuranı kerimi yükseğe asarız ama başköşede tv durur…
Bir hazreti Hatice’ye, özenen bulmak zor. Hazreti Fatıma’ya uyan bulmak zor.
Kışı bunları bırakıyor ehli beyti sokak soytarılarına uyuyor. Kusura bakmayın soytarı dediğim için İslam dinine uymayan İslam’ı nefsine uyarlayanlardan bahsediyorum..
Mankenlerin artistlerin veya modacıların hayat tarzını onun yaşamını giyimini alıyor. Ama sanki hazreti Hatice annemize uymaktan utanıyor ehlibeyt kadını olmaktan utanıyor…
Hazreti Hatice anamızın bir yanlısını mı gördün de onu örnek almak zoruna gidiyor.
TV’ler İslamiyet’i yok etmek için en kötü araçtır… Okumadığımız sürece tesettürde şehvete dönüşür kızlarımızda mini etekle dolaşır, erkeğimiz küpe takar züppelere özenir…
Boy aynasında kendine bakan aslında yarın kıyamet günü nasıl hesap vereceğini bilmediği kişiye bakıyor
Gerçekler insanın hoşuna gitmez nefis daima boş şeylerle şarkılarla türkülerle TV’lerle dizilerle meşgul olmayı ister. Nefis günahları süsler güzel gösterir, bizde bunu kendimize göre doğru algılarız, İslam’ın aslına baktığımızda yanlışlar içinde yüzdüğümüzü görürüz… Nefsin aldatmacaları bu illegal davranışalar yüzünden bizi cehennem kapısını aralayan bir çıkmaza sürükler..
Gerçekleri görmek hoşunuza gitmeyebilir ama bir gerçek var ki her canlı ölümü tadacaktır. Bu ateistin, Budist’in Hristiyan’ın tadacağı bir gerçektir. Herkes ölümlüdür.
Ve ölüme ne kadar hazırız? Bunu bilmek kavramak lazımdır..
Allah, Peygamber’inin yolunda gitmeyen İslam dinini bilmeyen daima kaybetmeye mahkûmdur. Bu hazreti Adem babamızdan beri böyledir. Ve kıyamete kadar da böyle sürecektir.
Burası dünya göç yeri ahiret bu göçe iyi hazırlanmazsak, azık almazsak, asrın şeytanı olan TV’lerden uzak durmayıp okumazsak durum vahim… Durum vahim diyorum çünkü TV’lerde öpüşmek sıradan geliyor .. Okumuyoruz TV başında saatlerimizi ayırıyoruz.. Aslında dizi okuyup, sinema okuyup, kitap seyrediyoruz, kitaplar evlerde aksesuar oluyor. İçine açıp bakılmıyor.. Kitap dolabından çok elbise dolaplarımız dolup taşıyor. 10 tl kitap parasına çok diyen bizler günlük 10 tl sigaraya veya 50-100 tl ve daha fazlasını elbiseye harcarken hiç acımıyoruz… Kitaplar televizyon ve elbiseden daha değersiz..
Kütüphanelerin yolunu gençler unutmuşlar.. Sorsan 5 gençten birine kütüphane nerde diye bilmeyeceklerdir.. Fakat bir eğlence mekanı sorsanız bunu bileceklerdir..
RÜTÜK diye bir saçmalık var sigarayı saklıyor sağlığa zararlı diye:)), ama ahlaka zararlı öpüşmeyi yasaklamıyor çocuklar dizi izliyor. Öpüşmek sevişmek sigardan daha zararlı, açıklık sıradan geliyor TV de göre göre, kapanmak farz olarak algılanmıyor, kapananların bazıları da yalnızca baş kapatmakla tüm vazifeleri yaptım zannediyor.. Bir deprem yaşanıyor yaşantımızda çalkantısı büyük batı köleliği sallıyor tüm aileyi ne zaman çökecek diye uzaktan izliyoruz bu traji komik durumları..
Biz İslam’dan yozlaştırılıyoruz farkında mısınız?, sezdirilmeden batı fikirleri empoze ediliyor TV aracılığı ile…
Arkadaşlar kardeşlerim gelin bırakın artık boş işleri oku ve öğren şu güzel dinimizi ne var sanki sadece günlük 10 dk’nı ayırsan okumaya öğrenmeye ON DAKİKA BİR KİTAP OKU…
Makyaja kuaföre ŞIKLIĞA SOKAĞA ÇIKARKEN ŞIK OLMAYA zamanın varda buna mı yok Allah aşkına yapmayın ne olur öğrenin güzel dinimizi… Okuyun okuyun okuyun…
Görüyorsunuz tv deki düzeni açık gezmek sıradanlaştırılıyor aşk sevgi öpüşme sevişme sahneleri var
Ve bunu kızın oğlun hep birlikte izliyorsun, izlemiyorum diyenler çok nadirdir..
Evlerimizde Okuma saati yok, dizi saati var. 10 dakika kitap okumayan bir toplum 2 saatlik diziyi göz kıpırdatmadan izliyor..
Evet, evlerde okuma saati yok, kiminin evinde kitap mitap yok bile kitabı geçtik Kuranı Kerim Bile yok,
Kitap rafı kitaplığı bile yok, buda olayın başka bir boyutu tabi…
Hiç TV de gördünüz mü camiye giden genci hiç gördünüz mü Allah ve Peygamber’den İslamiyet’ten bahseden genci aileyi hiç gördünüz mü??
Görmedik göstermediler!!!
Kuranda ki tesettüre uyan kızı erkeği görmekte zorluk çekiyoruz kimi yerlerde artık gidişişe acıyorum…
Ortada bir gidişat var adı GÖSTERİŞ VE ÖZENTİ…
O ne giymiş sokağa çıkarken şık olmalıyım vs vs…
Cahil kalmaya mahkûmuz TV şeytanı ve okumama sayesinde
İzleme izletme ama oku okuttur kapat TV’yi kitap okuma İslamiyet’i öğrenme saati olsun, her şeye engel değil mi bu TV her şeye engel hem de her şeye….
Başta kimse sohbet etmeyip bakıyor ona oysa eskiden nineler sohbet edermiş tv sayesinde sohbette kalktı özentide var tabi işin içinde moda saçmalıkları farklı esintiler ne diyeyim
”Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete”
Dizileri ezbere bilen bir nesil müzikleri, eğlenceyi aşk denen flört saçmalığını ezbere bilen bir nesil.
Ehlibeytin kim olduğunu sahabelerin kim olduğunu bilmiyor sahabelerin adını çocuğuna koyuyor mesela, Hamza. Biliyor mu acaba bu ismin kalitesini..
Kuranı kerim asılı duruyor duvarda ama açıp okumuyor öncelikler tvye öncelik veriliyor,
İslam’a öncelik verilmiyor..
Kuranı kerimi yükseğe asarız ama başköşede tv durur…
Bir hazreti Hatice’ye, özenen bulmak zor. Hazreti Fatıma’ya uyan bulmak zor.
Kışı bunları bırakıyor ehli beyti sokak soytarılarına uyuyor. Kusura bakmayın soytarı dediğim için İslam dinine uymayan İslam’ı nefsine uyarlayanlardan bahsediyorum..
Mankenlerin artistlerin veya modacıların hayat tarzını onun yaşamını giyimini alıyor. Ama sanki hazreti Hatice annemize uymaktan utanıyor ehlibeyt kadını olmaktan utanıyor…
Hazreti Hatice anamızın bir yanlısını mı gördün de onu örnek almak zoruna gidiyor.
TV’ler İslamiyet’i yok etmek için en kötü araçtır… Okumadığımız sürece tesettürde şehvete dönüşür kızlarımızda mini etekle dolaşır, erkeğimiz küpe takar züppelere özenir…
Boy aynasında kendine bakan aslında yarın kıyamet günü nasıl hesap vereceğini bilmediği kişiye bakıyor
