Seni seven âşıkların

DiLaRa

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
3 Ağu 2010
Mesajlar
933
Tepkime puanı
144
Puanları
63
Seni seven âşıkların
Gözü, gayra bakmaz imiş
Seni maksut edinenler
Dünya ahret anmaz imiş

Sana gönül verenlerin
İlmi sana erenlerin
Gözü seni görenlerin
Talihleri sönmez imiş

Ölmez imiş âşık canı
Hiç çürümez imiş teni
Aşk her kimi kıldı fani
Ona zevâl ermez imiş

Emrine baş eğenlerin
Vuslatına erenlerin
Bülbül gibi ötenlerin
Kimse dilin bilmez imiş

Aşkın ile bilişenler
Senin için sevişenler
Halvetine erişenler
Ölümden hiç korkmaz imiş

Helal lokma yutmayanlar
Kibri söküp atmayanlar
Aşk tadını tatmayanlar
Kalbi temiz olmaz imiş
 
  
 
Yine'mi başını Secde'ye vurmadan yatacaksın

Yine'mi başını Secde'ye vurmadan yatacaksın
Yine'mi Melekleri ağlatıp, iblis'e kanacaksın
Söylesene!
Sen ne zaman nefsine ok atacaksın
Ne sabah kıldın!
Ne Öğle...
ne de ikindi!
Ne o...!
Yoksa Elin-Ayağın mı kilitlendi?
Akşamı da kılmadın! Hadi bari Yatsıyı kıl
Sen de...
Secdelilerin arasına katıl
Hadi be...!Sıva kollarını, ve Abdest'ini al
Vur başını Secde'ye!
Cennet'in düşüne dal
Dün iblise eğilen boynun, Bugün Allah'a eğilsin
Sen Allah'ın kulusun,
iblisin kulu değilsin
Namaz, Mü-min'in Miracıdır,
ayırma başını Secde'den. Bomba altında bile,
secde'den ayrılmadı deden
Sen de
"Vur başını Secde 'ye "
...sevinsin Seccaden
Öyle vur ki, hiç bir sey koparamasın seni Secde'den
Vur başını derken...
Anlıyorsun değil mi?...
kendi başını...
Yoksa incitme, (sebepsiz) kafirin dahi, Gözünü-kaşını
Vur başını Secde'ye"...
yani, Namaz kıl demek
Yakışıyor mu Mümin'e, Secdesiz Gün geçirmek
Tiryakisi ol...
Allah"u Ekber sözünün Senin de Nuru olsun Namaz gözünün,
Hadi durma!
Vur başını Secde'ye
Vur ki,
daha yakın ol
"EL ALİY'YE
Nefsin diyebilir ki,
"Bugün söz ver! Yarın kılarsın..."
Azrail (a.s.) ile karşılaşınca, bu sözleri daha iyi anlarsın.
 
    
Çocuklarimiza siirler....ALLAH vardır

ALLAH vardır

Allah vardır, Allah birdir.
Eşi ve benzeri yoktur.
Mekândan münezzehdir.
Bizi yaratan, bizi yaşatan,
Bize yediren bize içiren
Bizi giydiren O'dur.
Ben Allah'ımı
Anamdan, babamdan ve canımdan
çok severim.
Allah'ımında beni sevmesi için,
O'na kulluk, itaat ve ibadet ederim.
***
 
    
Çocuklarimiza siirler...Küçük Müslüman

Küçük Müslüman

Mutluluğa uzanan,

Sevgi dostluk yoluyum.
Ben yüce Allah'ımın,
Küçücük bir kuluyum.

İpek gibi kalbimle,

Mevlâmın hikmetiyim,
Son Rasûle inanan,
Muhammed ümmetiyim.

Ahirete Kur'an'a,

Meleğe var imanım.
Rabbime çok şükürki,
Doğuştan Müslümanım.
***


 
    
çocuklarimiza şiirler...Bilirsin Yüce Rabbim

Bilirsin Yüce Rabbim

Gökte uçan kuşları,
Gördüğümüz düşleri,
Yaptığımız işleri
Bilirsin Yüce Rabbim

Göğü, denizi, dağı,
Yere düşen yaprağı,
Olmuşu, olacağı,
Bilirsin yüce Rabbim.

Yarın neler olacak,
Kim ölüp, kim kalacak,
Kim ağlayıp gülecek,
Bilirsin yüce Rabbim.

Şimdi henüz küçüğüm
Bir gün büyüyeceğim
Müslüman doğdum elbet
Müslüman öleceğim.
***

 
    
çocuklarimiza şiirler...

Sen Duyarsın ALLAH'ım

Fısıltılı sesleri,

Kalpteki hevesleri,
En zayıf nefesleri,
Sen duyarsın ALLAH'ım.

Arılar ne söyse,

Kuşlar niyaz eylese,
Bir çocuk ALLAH dese,
Sen duyarsın ALLAH'ım.

Göğün gürültüsünü,

Suyun şırıltısını,
Dua mırıltısını,
Sen duyarsın ALLAH'ım.

Arılar ne söylese,

Kuşlar niyaz eylese,
Bir çocuk Allah dese,
Sen duyarsın ALLAH'ım.
***

 
    
Çocuklarimiza şiirler...Oku Ey Güzel Çocuk

Oku Ey Güzel Çocuk

Oku ey güzel çocuk.

Oku yer gök inlesin.
Rabbimin buyruğunu,
Meleklerde dinlesin.

O minik elindeki Kur'an,

Allah sözüdür.
Mukaddes kitabımız,
Kainatın özüdür.

Doyur beni Kur'an'a.

Şu gönlüm kansın, oku,
Rabbimin buyruğuyla,
Gönlüm yıkansın, oku.

Çocuk yaşı yedi mi,

Atsın ilme adımı.
Ağacı eşemezsin,
Yaşlandı kurudu mu.

Ey başı boş geçen gel,

Akıntı da yüzen gel.
Faniden faydalanıp,
Ebediyi kazan gel.

Ahirette sana yar mış

Hiç ilim gibi var mı?
Paraya tapan gafil,
Kefenin cebi varmı?

Dünyaya Gelen Nur

Amine'ydi annesi,
Milyonlar divanesi,
Yer yerinden oynadı.
İman nuru kaynadı.

Cehle ve küfre inat,

Şereflendi kainat.
Dünyaya geldi o nur,
İnsanlık buldu onur.

Kurban olam özüne,

Doyulmaz gül yüzüne,
O gece doğar güneş,
İsa'ya gelir kardeş.

Devran tersine döner,

Yüz yıllık ateş söner.
Bunu görenler der ki;
Ya bugün, yarın belki.

Nur kapısı açılır,

O peygamber seçilir.
Muhammed bir incidir.
Mü'minin sevincidir.

Anacaktır ümmeti,

Hazreti Muhammed'i.
Her yıl değil her gece.
Her an onda düşünce.
***

 
    
Çocuklarimiza şiirler...Muhammed'dir Önderim

Muhammed'dir Önderim

Gözyaşını silmeyi,
Tatlı tatlı gülmeyi,
İnsanları sevmeyi,
Emrettin Peygamberim.

Muhammed'dir önderim.
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim.
Sevgili Peygamberim.

Açık sözlü olmayı,
Hal ve hatır sormayı,
Doğruyu aramayı,
Emrettin Peygamberim.

Muhammed'dir önderim.
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim.
Sevgili Peygamberim.
***

 
    
Çocuklara şiirler...Ben Allâh'ın Kuluyum

Ben Allâh'ın Kuluyum

Hayatın boyunca bil
Ben Allah'ın kuluyum.
Başkalarının değil,
Ben Allah'ın kuluyum.

Göğsümdeki imanla
Elimdeki Kur'an'la
Dilimdeki şükranla
Ben Allah'ın kuluyum.

Şükrümle namazımla,
Tesbihim niyazımla,
Duâmla, âvazımla,
Ben Allah'ın kuluyum.

Şükrederim baharda.
Zikrederim seherde,
Her zaman ve her yerde
Ben Allah'ın kuluyum,

Put önünde eğilmem.
Başka bir mabud bilmem.
Her saniye ve herdem,
Ben Allah'ın kuluyum.

Farzı yapmayı,
Haramı Terketmeyi,
İslamı Yaşamayı,
Öğrettin Peygamberim
***

 
    
Çocuklara şiirler....Peygamberim

Peygamberim

Yeryüzünde en büyük
İnsandır Peygamberim.
Bütün hasta. kalplere
Dermandır Peygamberim.

O'dur gönlümde yatan,
Unutmam hiç bir zaman,
Hep İslamı anlatan
Fermandır Peygamberim

Biliniz arkadaşlar.
Dinecek akan yaşlar.
Yolunda bütün başlar
Kurbandır Peygamberim.

Olamaz kusur sende,
Yürüyorum izinde
En büyük mucizen de
Kur'an'dır Peygamberim.

Dindirdi her yasını
Ak etti karasını
İnsanlık yarasını
Sarandır Peygamberim.

Muhammeddir önderim,
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim,
Sevgili Peygamberim.
***

 
    
Çocuklara siirler....DUÂ

DUÂ

Ellerimi açtım sana,
Kabul eyle yarabbena.
Duâ ediyorum sana
Kabul eyle yarabbena.

Beni sakın utandırma,
Kur'an yolundan ayırma,
Hafızlık nasib et bana
Kabul eyle yarabbenâ.

Günahlarımı affeyle,
Kalbimi nura gark eyle,
Hocamı muzaffer eyle,
Kabul eyle yarabbena.
***

 
    
Çocuklara şiirler....BESMELE

BESMELE

Besmeleyle başlarım.
İşlerime her zaman.
Güç bulur, kuvvet bulur.
Damarlarımdaki kan.

Herbir zararlı şeyden,
Korur seni bismillâh,
Bismillâh diyen kulu,
Her zaman sever Allah.

Allah adıyla başla
Yemeğini yiyorken,
Büyük küçük her kese,
Sözlerini diyorken.

Besmele sağlam kılıç.
Onu şeytan kıramaz.
Bismillâh diyen kula.
Kötülük uğrayamaz.
***

 
    
Çocuklara şiirler...YÜCE KİTABIM

YÜCE KİTABIM

Elimde Kur'an,
Dilimde Kur'an,
Benimle her an,
Yüce Kitabım.

Rabbimin sözü,
Her şeyin özü,
Uyarır bizi,
Yüce Kitabım.

Seni okuyan,
Sesini duyan,
Mutlu her zaman,
Yüce Kitabım.

Sendedir hayat,
Ruhumu parlat,
Beni aydınlat,
Yüce Kitabım.

Sen başlara taç,
Ruhlara ilaç,
Biz sana muhtaç,
Yüce kitab?m.
***

 
    
Çocuklara şiirler...Allah'tır ilk Sözümüz

Allah'tır ilk Sözümüz

Allahtır ilk sözümüz,

İman dolu özümüz,
Uyanırken her sabah,
Derim hemen Bismillah.

Düşürmem hiç dilimden,

Allah tutar elimden,

Birşey yerken içerken,

Kitabımı açarken,
Yönelirim Rabbime.
Kuvvet gelir kalbime.

Düşürmem hiç dilimden,

Allah tutar elimden.
***

 
    
Çocuklara şiirler...En Büyük Kim?

En Büyük Kim?

Hakkı bilmez vah vah!
Cimri vermez vah vah!
Sözde durmaz vah vah!
Bakar görmez. vah vah!
Cennet ucuz değil vallah!

En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.

Hakka uymaz vah vah!
Yerde doymaz vah vah!
Komşu bilmez vah vah!
Sanki ölmez vah vah!
Sende öleceksin vallah!

En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.

Haktan korkmaz vah vah!
Bencil sevmez vah vah!
Vurdum duymaz vah vah!
Sanki bilmez vah vah!
Hakka sual vardır vallah!

En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.
***

 
    
Çocuklara şiirler...TEVHİD

TEVHİD

Başka yok, var bir Allah,
La ilaheillalah.
Dillerde tekbir Allah,
La ilaheillallah.

Budur benim ezberim,
Muhammed Peygamberim,
Derim başka söz günah,
La ilahe illallah.

Sular devrilip gider,
Zerreler tekbir eder,
Her nefes bak der Allah,
La ilahe illallah.

Yerde gökte okunur,
La ilahe illallah,
Söylenecek söz budur,
Lailahe illallah.
 
    
Yâ Rab


Yâ Rab
Ey Rab, varlığın evvelden evvel,
Nezdinde bu ma’nânın adı "Ezel"...
Yok nihayetin, olmaz Sana hitam,
Halk eden Sensin, Seninledir devam...
Tekmil varlık, nezdindeki bir nurdan,
"Ol" dedin, oldu bir ışık billûrdan.
Her şey o baş döndüren âhengiyle,
Göz kamaştıran nûru ve rengiyle;
Dellâldır varlığına şüphemiz yok,
Her yanda akan nurlar oluk oluk.
Sendendir her çehrede parlayan nur,
Sendendir ruhlarda duyulan huzur.
Yeryüzü Senin ihsanlarınla var,
Tek bir lem’asıdır Cemâlin bahar.
Bir cilvesi de onun sımsıcak yaz,
Haykırır varlığını avaz avaz.
Söyler Seni nûruyla ay ve güneş,
Sözleri melek şehâdetine eş.
Dalga dalga denizler "Hû" der coşar,
Irmaklar durmadan hep Sana koşar.
Ormanlar uğuldar durur derinden,
Mûsikîler yükselir her birinden.
Nağmelerle inler bahçeler bağlar,
El kaldırır Sana tepeler, dağlar...
İsmini yâd eder burçlar felekler,
Yâd ettiği gibi gökte melekler...
Rikkatle uçan kuşlar Seni anar,
Bir hür mavilikte sonsuza kadar.
Bilen bilir; onların önü açık,
Bilmeyenlere de lûtf eyle azıcık..!
Pervâne gibi ışığa koşanlar,
Her an bir korla yanıp tutuşanlar;
Başları dönmüştür Senin şevkinden,
Mahmur gezinirler Senin zevkinden.
Senden gayrı her şey onlara ağyâr,
Sensin bu kudsîlere biricik yâr.
Duymuşsa Seni bir ruh candan geçer,
Nâm u şandan, inci mercandan geçer.
Sensin her şeyi var eyleyen kudret,
Sun, hep sunduğun gibi bir inâyet!
Aç ardına kadar kapını bize,
Göster teveccühünü hepimize.
Kalmasın nûruna ermedik gönül,
Kalmadı pek çoğumuzda tahammül...
Bizler Senin elinde bir ‘ney’iz,
Her zaman Seni söyleyen nağmeyiz.
Sal gönüllerimize bir inşirah,
Gelsin artık va’d eylediğin sabah.
Yıllar var ki, gönüllerimiz kebap,
Ruhlarımızda acı bir ızdırap.
Boynumuz tasmalı birer bendeyiz,
İltifatını umacak ‘sin’deyiz.
Gerçi bazen sarsık, bazen zindeyiz,
Ancak, her dem Peygamber izindeyiz.
Doğsun ey Rab beklediğimiz felâh,
Ve dinsin artık her türlü âh u vâh!
Gelsin o nûrefşân günlerden haber,
El açıp inlediğimiz bir seher...
Arza ne hâcet, halimiz ayândır,
Nur bekliyoruz bir hayli zamandır...
 
    
Ağlasın...

Seni (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyaya getirme şerefine eremeyen, anneler ağlasın..

Kara gözlerine bakıp da; fakir olduğun için Sana sütannelik yapmak istemeyen hanımlar ağlasın..

‘Namaz benim göz aydınlığım, illa da namazım’ diyen Nebi’nin, namazı aradan çıkartmak için kılan ümmeti ağlasın...

Kapısına geleni boş çevirmeyen, fakiri-fukarayı gözeten, yetimin hakkını veren Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem), kendinden başkasını düşünmeyen, nefis kölesi ümmeti ağlasın..

Allah’ın Cemalini gören, kelamını işiten, Cenneti görüp de geri dönen “Ümmeti! Ümmeti!” diyen Rasul’e “Muhammedim! Muhammedim!” diyemeyen ümmeti ağlasın..

Cana kıyamayan, kan dökemeyen, hakkı gözeten Habibin; ahir zamanda insafsızca kan döken vicdansız ümmeti ağlasın..

Açlıktan, karnına taş bağlayan, namazını oturarak kılan Peygamberin, iki gün üst üste aynı yemeği yemeyen ümmeti ağlasın..

Kur’an-ı Kerim kendisine inen, bir ömür hakkını verme ızdırabını yaşayan Peygamber’in; okumadığı Kur’an’ı atlas kılıflarda saklamayı, saygı bilen ümmeti ağlasın..

Ayakları şişinceye kadar namaz kılan Nebi’nin; gözleri şişinceye kadar uyuyan ümmeti ağlasın..

Hasırlar sırtında iz bırakmış Peygamberin; marka koltuklarda oturan ümmeti ağlasın..

“Midenin üçte birini doyurun.” emrini veren Rasulün; karnı şişinceye kadar yemek yiyen ümmeti ağlasın...

Sabahlara kadar Rabbine ibadet eden Rasul-ü Zişan’nın; sabah namazı vaktinde evinin ışığı yanmayan ümmeti ağlasın..

Malını-mülkünü Hak yolunda infak eden Peygamber zevcesi Hatice’den (radıyallahu anha) sonra gelen; başkaları duysun diye hayır yapmış gibi görünen zamanım insanı ağlasın..

İnanmayacaklar diye kendini helak edecek kadar muzdarip olan Hatem’ül-Enbiya’nın (sallallahu aleyhi ve sellem); inananı dahi yoldan çıkaracak kadar çirkinlikler yapan kötü ruhlar ağlasın..

Bir Addas’ın Müslüman olmasıyla Taif’te çektiği çileyi unutan Rehber-i Ekmel’in; elinin altında bulunanlara Allah’ı anlatmayan ümmeti ağlasın...

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diyen Peygamberin; komşusundan haberi olmayan ümmeti ağlasın...

Değirmen taşı çevirmekten elleri, su taşımaktan omuzları nasır tutmuş Peygamber kızı Fatıma’dan (radıyallahu anha) sonra gelen; her gün farklı bir kıyafet giyen, lüks düşkünü hanımlar ağlasın..

Canavar ruhlu insanlardan örnek birer insan yapan Nebi’nin; insanları yoldan çıkartmak için yarışan ahir zaman insanı ağlasın..

Aylarca evinde ocak tütmeyen, kazan kaynamayan Aleyhi Ekmelüttehaya’nın; canının her istediğini yiyen ümmeti ağlasın..

14 asır öncesinden ümmetinin akıbeti için gözyaşı döken Hüzün Peygamberi’nin; kendi derdinden habersiz yaşayan gaflet içindeki ümmeti ağlasın..

Burada göremediği Efendisini ötelerde görmek için, hiçbir şey yapmayan, hakiki şefaat mahrumu olanlar ağlasın..

Kölesiyle oturup, “Ben de Allah’ın kölesiyim.” diyen Peygamberin; işçisini insan yerine koymayan, halini sormayan, makam kölesi ümmeti ağlasın..

Seni (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyaya getirme şerefine eremeyen, anneler ağlasın..

Kara gözlerine bakıp da; fakir olduğun için Sana sütannelik yapmak istemeyen hanımlar ağlasın..

‘Namaz benim göz aydınlığım, illa da namazım’ diyen Nebi’nin, namazı aradan çıkartmak için kılan ümmeti ağlasın...

Kapısına geleni boş çevirmeyen, fakiri-fukarayı gözeten, yetimin hakkını veren Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem), kendinden başkasını düşünmeyen, nefis kölesi ümmeti ağlasın..

Allah’ın Cemalini gören, kelamını işiten, Cenneti görüp de geri dönen “Ümmeti! Ümmeti!” diyen Rasul’e “Muhammedim! Muhammedim!” diyemeyen ümmeti ağlasın..

Cana kıyamayan, kan dökemeyen, hakkı gözeten Habibin; ahir zamanda insafsızca kan döken vicdansız ümmeti ağlasın..

Açlıktan, karnına taş bağlayan, namazını oturarak kılan Peygamberin, iki gün üst üste aynı yemeği yemeyen ümmeti ağlasın..

Kur’an-ı Kerim kendisine inen, bir ömür hakkını verme ızdırabını yaşayan Peygamber’in; okumadığı Kur’an’ı atlas kılıflarda saklamayı, saygı bilen ümmeti ağlasın..

Ayakları şişinceye kadar namaz kılan Nebi’nin; gözleri şişinceye kadar uyuyan ümmeti ağlasın..

Hasırlar sırtında iz bırakmış Peygamberin; marka koltuklarda oturan ümmeti ağlasın..

“Midenin üçte birini doyurun.” emrini veren Rasulün; karnı şişinceye kadar yemek yiyen ümmeti ağlasın...

Sabahlara kadar Rabbine ibadet eden Rasul-ü Zişan’nın; sabah namazı vaktinde evinin ışığı yanmayan ümmeti ağlasın..

Malını-mülkünü Hak yolunda infak eden Peygamber zevcesi Hatice’den (radıyallahu anha) sonra gelen; başkaları duysun diye hayır yapmış gibi görünen zamanım insanı ağlasın..

İnanmayacaklar diye kendini helak edecek kadar muzdarip olan Hatem’ül-Enbiya’nın (sallallahu aleyhi ve sellem); inananı dahi yoldan çıkaracak kadar çirkinlikler yapan kötü ruhlar ağlasın..

Bir Addas’ın Müslüman olmasıyla Taif’te çektiği çileyi unutan Rehber-i Ekmel’in; elinin altında bulunanlara Allah’ı anlatmayan ümmeti ağlasın...

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diyen Peygamberin; komşusundan haberi olmayan ümmeti ağlasın...

Değirmen taşı çevirmekten elleri, su taşımaktan omuzları nasır tutmuş Peygamber kızı Fatıma’dan (radıyallahu anha) sonra gelen; her gün farklı bir kıyafet giyen, lüks düşkünü hanımlar ağlasın..

Canavar ruhlu insanlardan örnek birer insan yapan Nebi’nin; insanları yoldan çıkartmak için yarışan ahir zaman insanı ağlasın..

Aylarca evinde ocak tütmeyen, kazan kaynamayan Aleyhi Ekmelüttehaya’nın; canının her istediğini yiyen ümmeti ağlasın..

14 asır öncesinden ümmetinin akıbeti için gözyaşı döken Hüzün Peygamberi’nin; kendi derdinden habersiz yaşayan gaflet içindeki ümmeti ağlasın..

Burada göremediği Efendisini ötelerde görmek için, hiçbir şey yapmayan, hakiki şefaat mahrumu olanlar ağlasın..

Kölesiyle oturup, “Ben de Allah’ın kölesiyim.” diyen Peygamberin; işçisini insan yerine koymayan, halini sormayan, makam kölesi ümmeti ağlasın..

Kendi nefsinin şehbal açmasını, O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) Nam-ı Celili’ne tercih eden, enaniyet kahramanları ağlasın..

İnanmayanların bile “Güvenilir” dedikleri, hilaf-ı vaki hiçbir beyanı olmayan Muhammed’ül-Emin’in; yalanla doğrusu birbirine benzeyen, emanete riayet etmeyen ümmeti ağlasın..

İsmet sıfatının en güzel örneği, yaratıldığı masumluğuyla vefat eden Peygamberin; sevabıyla günahı yol arkadaşı olmuş, eracif çukurundaki ümmeti ağlasın..

Ümmeti için her türlü eza ve cefaya katlanan Sabır Güneşi’nin; kardeşine dahi tahammül edemeyen hoşgörüsüz ümmeti ağlasın..

Yetime en büyük şefkati gösteren, çocukları sevgiyle bağrına basan, mazlumun yoldaşı, fakirin arkadaşı, Rahmet Peygamberi’ni; çocuğuna anlatmayan anneler ağlasın..

Değil harama bakmak, kaşını dahi harama kaldırmayan İffet Abidesi’nin; bir defadan bir şey olmaz diyerek her gün günaha giren tenperver ümmeti ağlasın..

O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) Ruhunun ufkuna yürümesinden sonra ezan-ı şerifte ‘…Muhammedurrasulullah …’ yerine gelince kendinden geçen Hazreti Bilal’in (radıyallahu anh) geride bıraktığı; hissetmeden ezan okuyan vefa yoksunları ağlasın..

Kul olarak yaşayan Peygamberin; kral gibi yaşayan ümmeti ağlasın..

Gözünün Nuru Hüseyin’ini kanlar içinde bırakan Kerbela ağlasın..

Taif’te Sana atılan taşlar ağlasın..

Bir daha Senin üzerine doğma şerefini kaybeden güneş ağlasın...

Basmadığın toprak, geçmediğin yollar, Seni görmeyen gözler, Sana söylenen kötü sözler haline ağlasın..

Senin için dökülmeyen gözyaşı kaderine ağlasın..

Evet, Ya Rasulallah! Izdırabını anlamayan, derdinle dertlenmeyen, davana ortak olmayan, Senin yolunda gitmeyen, ötelerde Senin kokunu duyamayacak olan ümmetin ağlasın..

Aşkın en büyük sebebi, muhabbetin muhatabı Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yüreğinde yer vermeyenler ağlasın..

Arş ağlasın… Arz ağlasın…

Sen ağlama ya Resulallah (sallallahu aleyhi ve sellem)

 
    
 
 
Üst Alt