- Katılım
- 3 Ağu 2010
- Mesajlar
- 933
- Tepkime puanı
- 144
- Puanları
- 63
Soru: 1- Ben de, eşim de belli bir tarihten sonra dinimizi öğrendik, hayatımızı İslamî ölçülere uygun şekilde yaşamaya başladık. Bundan sonra da geçmişten kalan yanlışlarımızı düzeltmeye yöneldik.
Birçok hatamızı düzelttik ama eşimin saç boyası ile benim kolumdaki dövmenin verdiği sıkıntıyı düzeltmemiz mümkün olmadı. Çünkü danıştığımız kimseler hanımın saç boyası gusle manidir, dediler. Bana da kolundaki dövme ile guslün sahih olmaz, dövmeyi yok etmen gerekir, diye ikazda bulundular. Bu arada size de sormamızı söyleyenler oldu. Bu konudaki açıklamanızı yeni okumaya başladığım gazetemizdeki köşenizde bekliyorum. Eşimin saç boyası ile benim kolumdaki dövme gusle mani midir?
***
Cevap: Geçmişteki dindar hanımların saçlarını kına ile boyadıkları bilinmektedir. Hatta kına ile boyanmak sünnettir de. Demek ki kına gibi tabaka teşkil etmeyen boyalar gusle mani olmaz. Sözünü ettiğiniz saç boyası da kına gibi tabaka teşkil etmiyorsa gusle de abdeste de engel sayılmaz.. Bu konuda görüşlerine değer verdiğimiz ilim adamlarımızdan Faruk Beşer Hocaefendi, hanımların saç boyalarının gusle mani olmadığını çok net şekilde ifade etmektedir. Televizyondaki konuşmalarında da bu görüşünü tekrar etmiştir.
Vücuttaki dövmeye gelince: Dövmeyi de aynı şekilde gusle engel olmaz, diye anlamak mümkündür. Çünkü cildin üzerinde görülen renkli şekiller, derinin ıslanmasına mani olmadığından gusle de, abdeste de mani olmaz. Bununla beraber dövme yaptırmanın günah olduğu hadislerle de ifade edilmiştir. Bunda şüphe yoktur. Onu siz de öğrenmişsiniz zaten. Geçmişteki yanlışlarımızdan biri, diye de tarif etmektesiniz günah olan dövmeyi.
Anlaşılan odur ki, şu anda sizi üzecek bir durumla karşı karşıya değilsiniz. Aksine geçmişteki yanlışlarınızı bırakıp doğrulara yönelmiş olmanın mutluluğunu yaşamalısınız bundan sonraki vicdanınıza huzur veren hayatınızda..
***
Soru: 2- Bazen gece gusletmek gerekiyor. Ancak hemen gusletmek de zor olabiliyor. Guslü hemen yapmak mı gerekir, yoksa bir bekleme sınırı var mıdır?
***
Cevap: Gece gusletmesi gereken kimse guslünü hemen yapamıyorsa bir müddet beklemesinde mahzur olmayabilir. Bu bekleme müddeti, sabah namazını kazaya bırakmama ile sınırlıdır. Sabah namazı yaklaşınca hemen guslünü yapıp namazı vaktinde kılan kimse guslünü çok tehir etmiş sayılmaz.. Ancak sabah namazını vaktinde kılamayıp kazaya bırakacak kadar gecikmekte vebal vardır. Hem de gusülsüz kimseyi koruma melekleri de yalnız bırakmakta, ancak guslettikten sonra yanında yer almaktadır, diye yapılan ikazlar da guslün çok gecikmeden yapılmasını gerektirmektedir.
***
Soru: 3 -Ben gusül hakkında tam bir bilgiye de sahip değilim. Kısaca gusül sahih sayılması için nasıl yapılmalıdır ki, ben yıkandıktan sonra guslüm tamam oldu, kirlilikten çıktım, diyerek rahatlayayım?
***
Cevap: Guslün üç farzı vardır. Bu üç farzı yerine getiren kimse, guslüm sahih oldu, manevi kirlilikten kurtuldum, diyerek rahatlayabilir.
Guslün bu üç farzını şöyle ifade edebiliriz: Ağza su alıp kuru yer kalmayacak şekilde üç defa çalkalamak. Bundan sonra üç defa da burun içine su çekip burun içini de kuru yer kalmayacak şekilde yıkayıp temizlemek. Sonra da tüm bedeni baştan aşağıya yine kuru yer kalmayıncaya kadar yıkayıp ıslatmak. Bu yıkanma sırasında bedende kuru yerin bittiği andan itibaren guslün tamam olduğunu düşünmek gerekir.. Yeter ki duşun altında iken baştan aşağı dökülen sular tüm bedeni iğne ucu basacak kadar kuru yer kalmayacak şekilde ıslatmış olsun, ağza buruna alınan sular da buraları yıkayıp kuru yer bırakmamış bulunsun..
Hanefi mezhebinde ağız içi ile burun içi bedenin dış kısmından sayıldığından, buralarda kuru yer kalması, bedenin dış kısmında kuru yer kalması gibi kabul edilmiş, bu sebeple gusülde ağız ve burun içini de yıkama mecburiyeti duyulmuştur. Şafii'de ise ağız ve burun içlerini yıkamak sünnetten sayıldığından kuru kalması halinde gusle mani olarak görülmemiştir.
Anlaşılan odur ki, insanı manevi kirlilikten kurtaracak gusül çok kolaydır. Baştan aşağı dökülen suların tüm bedeni yıkayıp bitirdiği andan itibaren gusül tamam demektir. Vesveseye kapılmaya hiç gerek yoktur. Ayrıca alınan bu gusül ile her türlü ibadet yapılır. Çünkü guslün bir adı da boy abdestidir.
Birçok hatamızı düzelttik ama eşimin saç boyası ile benim kolumdaki dövmenin verdiği sıkıntıyı düzeltmemiz mümkün olmadı. Çünkü danıştığımız kimseler hanımın saç boyası gusle manidir, dediler. Bana da kolundaki dövme ile guslün sahih olmaz, dövmeyi yok etmen gerekir, diye ikazda bulundular. Bu arada size de sormamızı söyleyenler oldu. Bu konudaki açıklamanızı yeni okumaya başladığım gazetemizdeki köşenizde bekliyorum. Eşimin saç boyası ile benim kolumdaki dövme gusle mani midir?
***
Cevap: Geçmişteki dindar hanımların saçlarını kına ile boyadıkları bilinmektedir. Hatta kına ile boyanmak sünnettir de. Demek ki kına gibi tabaka teşkil etmeyen boyalar gusle mani olmaz. Sözünü ettiğiniz saç boyası da kına gibi tabaka teşkil etmiyorsa gusle de abdeste de engel sayılmaz.. Bu konuda görüşlerine değer verdiğimiz ilim adamlarımızdan Faruk Beşer Hocaefendi, hanımların saç boyalarının gusle mani olmadığını çok net şekilde ifade etmektedir. Televizyondaki konuşmalarında da bu görüşünü tekrar etmiştir.
Vücuttaki dövmeye gelince: Dövmeyi de aynı şekilde gusle engel olmaz, diye anlamak mümkündür. Çünkü cildin üzerinde görülen renkli şekiller, derinin ıslanmasına mani olmadığından gusle de, abdeste de mani olmaz. Bununla beraber dövme yaptırmanın günah olduğu hadislerle de ifade edilmiştir. Bunda şüphe yoktur. Onu siz de öğrenmişsiniz zaten. Geçmişteki yanlışlarımızdan biri, diye de tarif etmektesiniz günah olan dövmeyi.
Anlaşılan odur ki, şu anda sizi üzecek bir durumla karşı karşıya değilsiniz. Aksine geçmişteki yanlışlarınızı bırakıp doğrulara yönelmiş olmanın mutluluğunu yaşamalısınız bundan sonraki vicdanınıza huzur veren hayatınızda..
***
Soru: 2- Bazen gece gusletmek gerekiyor. Ancak hemen gusletmek de zor olabiliyor. Guslü hemen yapmak mı gerekir, yoksa bir bekleme sınırı var mıdır?
***
Cevap: Gece gusletmesi gereken kimse guslünü hemen yapamıyorsa bir müddet beklemesinde mahzur olmayabilir. Bu bekleme müddeti, sabah namazını kazaya bırakmama ile sınırlıdır. Sabah namazı yaklaşınca hemen guslünü yapıp namazı vaktinde kılan kimse guslünü çok tehir etmiş sayılmaz.. Ancak sabah namazını vaktinde kılamayıp kazaya bırakacak kadar gecikmekte vebal vardır. Hem de gusülsüz kimseyi koruma melekleri de yalnız bırakmakta, ancak guslettikten sonra yanında yer almaktadır, diye yapılan ikazlar da guslün çok gecikmeden yapılmasını gerektirmektedir.
***
Soru: 3 -Ben gusül hakkında tam bir bilgiye de sahip değilim. Kısaca gusül sahih sayılması için nasıl yapılmalıdır ki, ben yıkandıktan sonra guslüm tamam oldu, kirlilikten çıktım, diyerek rahatlayayım?
***
Cevap: Guslün üç farzı vardır. Bu üç farzı yerine getiren kimse, guslüm sahih oldu, manevi kirlilikten kurtuldum, diyerek rahatlayabilir.
Guslün bu üç farzını şöyle ifade edebiliriz: Ağza su alıp kuru yer kalmayacak şekilde üç defa çalkalamak. Bundan sonra üç defa da burun içine su çekip burun içini de kuru yer kalmayacak şekilde yıkayıp temizlemek. Sonra da tüm bedeni baştan aşağıya yine kuru yer kalmayıncaya kadar yıkayıp ıslatmak. Bu yıkanma sırasında bedende kuru yerin bittiği andan itibaren guslün tamam olduğunu düşünmek gerekir.. Yeter ki duşun altında iken baştan aşağı dökülen sular tüm bedeni iğne ucu basacak kadar kuru yer kalmayacak şekilde ıslatmış olsun, ağza buruna alınan sular da buraları yıkayıp kuru yer bırakmamış bulunsun..
Hanefi mezhebinde ağız içi ile burun içi bedenin dış kısmından sayıldığından, buralarda kuru yer kalması, bedenin dış kısmında kuru yer kalması gibi kabul edilmiş, bu sebeple gusülde ağız ve burun içini de yıkama mecburiyeti duyulmuştur. Şafii'de ise ağız ve burun içlerini yıkamak sünnetten sayıldığından kuru kalması halinde gusle mani olarak görülmemiştir.
Anlaşılan odur ki, insanı manevi kirlilikten kurtaracak gusül çok kolaydır. Baştan aşağı dökülen suların tüm bedeni yıkayıp bitirdiği andan itibaren gusül tamam demektir. Vesveseye kapılmaya hiç gerek yoktur. Ayrıca alınan bu gusül ile her türlü ibadet yapılır. Çünkü guslün bir adı da boy abdestidir.
