- Katılım
- 11 Ocak 2013
- Mesajlar
- 28
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 16
Senı baqırıp caqıran bır kalple deqıl susan saklayan bır kalple sewdım senı herkese anlatan deqıl içınde kendıne bıle anlatamayan bır askla sewdım senı dunumde yarınımda her saatımde hayalınle ıcımı ısıttıqın ıcın sewdım senı buqun sewıp yarın bırakmak ıcın deqıl, bıraktıqında yok olacak kadar sewdım..!
Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir toz tanesini bir mücevher sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni kahreden, beni yokeden, beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım?
Bir kez bakıştık,Bir kez sarıldık,Doymadan daha Birden ayrıldık Bir güne sığdı Büyük aşkımız Zamansız oldu Ayrılışımız..Gelsen ne olur?Kalsan ne olur?Sarsan ne olurdu??Aşkı bulurduk,Mutlu olurduk;Sen de sevseydin.
TaMam Mı? BiTTi işTe iÇin raHat mı? Bu muyDu isteDiqin yaR BenSiz haYaT Mı? qabuLLenDim qiT ArTıq, pişManSan qiTme LütFen seNsizDe yaŞanSaDa söyLemeyi isTemeM bıRaq TuTsun aŞq yiNe sıMsıqı eLLeRimDen qiDeceqSenDe SuS SeN aMa SusMaYaCaqım beNn!!
Bırak güneş doğsun....bırak dünya hain kalsın... bırak yalancının değirmeni dönsün......ama!..yaşamayı bırakma....!sen yaşa ki DÜNYA ADAM GÖRSÜN
Zaman,çetrefilli bir gidişatın tam ortasında akrep ve yelkovanın birbiri ardına süregelen yarışının ana karakteri.Art arda sıralanmış kapılar.Her biri hızla akıp giden zamanın ardından açılıp kapanıyorlar. Ne zaman gidip o kapıları tıklatsam, kapı duvar.Ne zaman bana kapıyı açıp içeriye davet edecekler?Merak e.diyorum. Deniyorum.Yılmadan,usanmadan,umudumu kaybetmeden.Deniyorum
Bir pınarsın içilen ama hıç kanılmayan, seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, özlenen sen, özleyen sen, özleten sen. Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayansın.
En büyük felaketler içinde dahi ümidini kaybetme , unutma ki en yumuşak ilik en sert kemiğin içinden çıkar. Gülmek senin için bir tutku olsun, olur da birgün ağlarsan o da mutluluktan olsun.
Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.
Gidene söylenecek söz yok, sevse zaten gitmezdi; ama gelene de pek sevinmemek gerek, çünkü o da başkasından geldi..
Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak.
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen. Payıma düşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan, dokunduğumda bozulurdun. Bozulmayan bir "şey"din... Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din
Sevmiyorum şu saatin sesini akmasın , dursun zaman !!! Her şeyin öncesi ve sonrası vardır derler ya ; YALAN !!! senden önce vardım belki ama senden sonra olmayacağım inan
susuşların hükmediyor yitirilmiş aşk sonrası umutlarıma..
esaret gibi boylu boyunca uzanıyor ölüm...
bastığın topraktan feryat fışkırıyor bana dair..
avuçladığın güller kuruyor..
başını okşadığın çocuklar birer hayal gibi.. yok oluyor..
Bilmezmisin ki sevgili..
Bir kelebeğin kalbini parmaklarının arasında tarumar ettin..
ve bilmezmisin ki
kelebeklerin ömrünün bir aşk şarkısı kadar uzun olmadığını. kosovali
Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir toz tanesini bir mücevher sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni kahreden, beni yokeden, beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım?
Bir kez bakıştık,Bir kez sarıldık,Doymadan daha Birden ayrıldık Bir güne sığdı Büyük aşkımız Zamansız oldu Ayrılışımız..Gelsen ne olur?Kalsan ne olur?Sarsan ne olurdu??Aşkı bulurduk,Mutlu olurduk;Sen de sevseydin.
TaMam Mı? BiTTi işTe iÇin raHat mı? Bu muyDu isteDiqin yaR BenSiz haYaT Mı? qabuLLenDim qiT ArTıq, pişManSan qiTme LütFen seNsizDe yaŞanSaDa söyLemeyi isTemeM bıRaq TuTsun aŞq yiNe sıMsıqı eLLeRimDen qiDeceqSenDe SuS SeN aMa SusMaYaCaqım beNn!!
Bırak güneş doğsun....bırak dünya hain kalsın... bırak yalancının değirmeni dönsün......ama!..yaşamayı bırakma....!sen yaşa ki DÜNYA ADAM GÖRSÜN
Zaman,çetrefilli bir gidişatın tam ortasında akrep ve yelkovanın birbiri ardına süregelen yarışının ana karakteri.Art arda sıralanmış kapılar.Her biri hızla akıp giden zamanın ardından açılıp kapanıyorlar. Ne zaman gidip o kapıları tıklatsam, kapı duvar.Ne zaman bana kapıyı açıp içeriye davet edecekler?Merak e.diyorum. Deniyorum.Yılmadan,usanmadan,umudumu kaybetmeden.Deniyorum
Bir pınarsın içilen ama hıç kanılmayan, seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, özlenen sen, özleyen sen, özleten sen. Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayansın.
En büyük felaketler içinde dahi ümidini kaybetme , unutma ki en yumuşak ilik en sert kemiğin içinden çıkar. Gülmek senin için bir tutku olsun, olur da birgün ağlarsan o da mutluluktan olsun.
Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.
Gidene söylenecek söz yok, sevse zaten gitmezdi; ama gelene de pek sevinmemek gerek, çünkü o da başkasından geldi..
Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak.
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen. Payıma düşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan, dokunduğumda bozulurdun. Bozulmayan bir "şey"din... Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din
Sevmiyorum şu saatin sesini akmasın , dursun zaman !!! Her şeyin öncesi ve sonrası vardır derler ya ; YALAN !!! senden önce vardım belki ama senden sonra olmayacağım inan
susuşların hükmediyor yitirilmiş aşk sonrası umutlarıma..
esaret gibi boylu boyunca uzanıyor ölüm...
bastığın topraktan feryat fışkırıyor bana dair..
avuçladığın güller kuruyor..
başını okşadığın çocuklar birer hayal gibi.. yok oluyor..
Bilmezmisin ki sevgili..
Bir kelebeğin kalbini parmaklarının arasında tarumar ettin..
ve bilmezmisin ki
kelebeklerin ömrünün bir aşk şarkısı kadar uzun olmadığını. kosovali
