izmir'in kavakları
dökülür yaprakları
bize de derler çakıcı
yâr fidan boylum
yıkarız konakları
selvi senden uzun yok
yaprağında düzüm yok
kamalı da zeybek vurulmuş
yâr fidan boylum
çakıcı'ya sözüm yok
çakıcı da dağdan iniyor
korku nedir bilmiyor
bize de derler çakıcı
yâr fidan boylum
her yanı fişek dolu