BİLGİ islamiyette ümit etme

*NiSaN*

Misafir
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
6,122
Tepkime puanı
1,023
Puanları
166
Konum
Manisa/Akhisar
Web sitesi
www.nisanforum.com
Korku ve ümit arasında olmak hakkında bilgi verir misiniz?
Soru

KURANIN TÜRKÇE MEALİNİ OKUDUĞUMDA ALLAHIN TASVİF ETMEDİGİ İNSAN TİPLERİNİ VE AMELLERİNİ AÇIKLADIGINDA KORKUYLA ACABA BENDE BU AMELLER VE ÖZELLİK MEVCUTMU DİYE KENDİMİ KONTROL EDİYORUM. BİR MÜMİN İÇİN YANİ KURANI OKURKEN KORKMAK İYİ BİR ŞEY Mİ YOKSA KÖTÜ

Cevap


Kuranı Kerimin, iman eden ve güzel amel işleyenleri müjdeleyici ayetleri olduğu gibi kafirleri ve günah bataklığında hayat sürenleri korkutucu ayetleride bulunmaktadır. Taki insanlar güzel amel işleyip haramlardan sakınsın.

İnsan korku ve ümit arasında olması gerekir. Günahlarına bakıpda umitsizliğe kapılmayacağı gibi amellerine güvenipde kurtuluşa erdiğinide düşünmemelidir. Hayatının sonuna kadar her an iman ve itaat üzerine olmalıdır.

İnsanın devamlı cehennemi hatırlayıp ona göre adımlarını kontrol etmesi kemalatının göstergesidir. Ama bu cehennemi hatırlama, kendi hayatını zehire dönüştürmemek ve Allah'tan ümit kestirecek seviyeye getirmemek şartıyladır. Böylece insan her adım atışta "acaba bu adımım beni cehenneme mi götürüyor" diye bir muhasebe içerisinde olmasını da sağlayacaktır.

Allah bazı insanları cehennem için yaratmamıştır. Aksine cehennemi bazı insanlar için yaratmıştır. Mesela, bir devlet hapishane yapar, ama bu hapishaneyi falan falan insanlar içeriye tıkılsın diye yapmaz. Bu hapishaneyi kim hak ederse onu içine almak için yapar. Aynen bunun gibi, Allah hak edenlere cehennemi inşa etmiştir. Yoksa "falan insanlara cehennemi hazırladım demek" Cenab-ı Hakkın adaleti ve hikmetine uymaz. Çünkü bu gibi insanlar hiç cehennemi hak etmemişlerse itiraz hakları olur.

Cehennemin ismi çok insanları korkutmaktadır. Öyle olmalıdır da. Fakat kimin cehenneme kimin cennete gideceğini bilmediğimiz için, devamlı uyanık olmak zorundayız.

Ümit ve korku arasında olmak, her insan için lazım olan bir dengedir. Zira, ne kadar Müslüman olursak olalım yine imansız ve cehennemlik ölebilmemiz mümkündür. Ne kadar günahkar yaşasak yaşayalım sonunda Cenab-ı Hak tevbe nasip eder, imanlı ve cennetlik gidebiliriz. Hz. Ebubekir (r.a.)'in şöyle söylediği nakledilir: Gökten bir ses duysam ki "tüm insanlar cennette olacak bir kişi cehennemde" diye, korkarım ki cehenneme gidecek o bir kişi ben miyim? Yine "tüm insanlar cehennemde olacak bir kişi cennette" denilse, ümid ederim ki acaba cennete gidecek o bir kişi ben miyim?. Müslümanın imanı "Havf ve Reca", korku ve ümit arasında olması gerekir. Hiç kimse Allah'ın azabından emin olamaz. Ancak onun gazabından rahmetine, azabından bağışlamasına sığınarak cennetini ümid ederler. Bizde bu dengeyi muhafaza etmeliyiz. İbadetimizi hakkıyla yapıp Cenab-ı Hakkın bizi cennetlikler listesine almasını ümit etmeliyiz.

İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur'anı Kerim de, "Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi,48;116)" buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.

Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah'u Teala, "Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun." (Tahrim Suresi,8) buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir:

1-Allah'a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah'a sığınmak ve pişman olmak.

2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.

3-Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak.

4-Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla helalleşmek.

Bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuş. Nasuh tövbe şudur:

-Günahlara pişmanlık.

-Farz ibadetleri yapmak.

-Zulüm ve düşmanlık yapmamak.

-Kırgın ve küskünlerle barışmak.

-Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek.

İnşallah bu şartları yerine getirirsek Allah'ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz. Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz. Ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. Ben çok iyiyim, bu işi hallettim demek ne kadar yanlışsa; ben bittim, beni Allah kabul etmez demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah'a sığınmak da büyük bir ibadettir.
 
  
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: islamiyette ümit etme

Yüce Allah'ın rahmeti gazabından öndedir.Eğer samimi tövbe dersek ve bu tövbeye uygun yaşarsak umarım Yüce Allah bizi bağışlar emeğine sağlık
 
    
KONU GÜNCELLENDİ..
 
    
 
 
Üst Alt