- Katılım
- 14 May 2014
- Mesajlar
- 950
- Tepkime puanı
- 971
- Puanları
- 93
HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici – hep , hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ’mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Can Yücel 'in babası Hasan Ali Yücel 'e yazdığı şiir....
Bir döneme damgasını vuran eğitim ve kültür adamı Hasan-Âli Yücel, kalp ve şeker rahatsızlığı nedeniyle kendini iyi hissetmemektedir. Yazı İstanbul-Orhantepe'de geçirir. 1960 Eylül ve Ekim aylarında Millî Eğitim Planı'nın hazırlık çalışmalarını yürüten komisyon toplantılarına katılır. Kasım ortalarında UNESCO'nun II. Genel Kurul Toplantısına katılmak üzere Paris'e gider.
Yücel; 26 Şubat 1961 sabahı, İstanbul'da misafir olarak kaldığı Prof.Dr. Tevfik Sağlam'ın evinde enfarktüs'ten vefat eder. Cenazesi, 3 Temmuz 1943'te açılışını yaptığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 3- Îç Hastalıkları Kliniği'nden alınarak Ankara'ya getirilir. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde katafalka konulur ve 2 Mart'ta büyük bir törenle Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilir.
Allah rahmet eylesin.... Amin
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici – hep , hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ’mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Can Yücel 'in babası Hasan Ali Yücel 'e yazdığı şiir....
Bir döneme damgasını vuran eğitim ve kültür adamı Hasan-Âli Yücel, kalp ve şeker rahatsızlığı nedeniyle kendini iyi hissetmemektedir. Yazı İstanbul-Orhantepe'de geçirir. 1960 Eylül ve Ekim aylarında Millî Eğitim Planı'nın hazırlık çalışmalarını yürüten komisyon toplantılarına katılır. Kasım ortalarında UNESCO'nun II. Genel Kurul Toplantısına katılmak üzere Paris'e gider.
Yücel; 26 Şubat 1961 sabahı, İstanbul'da misafir olarak kaldığı Prof.Dr. Tevfik Sağlam'ın evinde enfarktüs'ten vefat eder. Cenazesi, 3 Temmuz 1943'te açılışını yaptığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 3- Îç Hastalıkları Kliniği'nden alınarak Ankara'ya getirilir. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde katafalka konulur ve 2 Mart'ta büyük bir törenle Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilir.
Allah rahmet eylesin.... Amin
Son düzenleme: