- Katılım
- 5 Eki 2013
- Mesajlar
- 181
- Tepkime puanı
- 3,105
- Puanları
- 113
HASTA ZİYÂRETİ
Hastaları ziyâret etmek Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) sünnetidir.
Hasta ziyâretinde sünnet olan, iki günde bir veya üç günde bir gitmektir. Hastanın başucunda değil de dizinin yanında oturmak müstehabdır. Ziyâretçi hastanın yanında iken sağına soluna değil hastanın bulunduğu yöne bakmalıdır. Ancak yüzüne dik ve uzun uzun bakmamalıdır.
Hasta ziyâretine giden yeni elbiselerle veya kirli elbiselerle hastanın yanına girmemeli; ona karşı asık suratlı olmamalı; ancak hastanın hoşlandığı şeylerden konuşmalı, sıhhat ve selâmete kavuşacağını, daha uzun ömür yaşayacağını söyleyerek hastayı rahatlatmalıdır. Zîrâ böyle sözler hastanın gönlünü ferahlatır.
Hastanın yanında fazla oturmamalıdır. Hasta ziyâretinin en hayırlısı, kısa olanıdır.
Sünnetlerden biri de, hastadan duâ istemektir. Çünkü hastanın duâsı, meleklerin duâsı gibidir.
Hastanın yanında sâdece hayırlı şeyler konuşmalıdır. Zîrâ melekler, ziyârette bulunanın söylediklerine âmin derler.
Hastaya şifâ bulması için duâ etmek de sünnettir.
Hasta, hastalığı için Allah’tan sabır dileyerek yatağında yatar. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bazan hastalığında inlerlerdi. Neden inlediği sorulunca:
“Hatâlarına keffâret olması için, mü’minin ağrısı şiddetlendirilir.” buyurmuşlardı. (İslam Ahlâkı ve Adâbı, Fazilet Neşriyat)
BEYİT:
Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl
Ne kadar olsa sebük-rûh, olur elbette sakîl
(Koca Râgıp Paşa)
(Yükünü dostlarının boynuna yükleyenler, ne kadar hoş sohbet olsalar da, elbette ağır olurlar)
Hastaları ziyâret etmek Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) sünnetidir.
Hasta ziyâretinde sünnet olan, iki günde bir veya üç günde bir gitmektir. Hastanın başucunda değil de dizinin yanında oturmak müstehabdır. Ziyâretçi hastanın yanında iken sağına soluna değil hastanın bulunduğu yöne bakmalıdır. Ancak yüzüne dik ve uzun uzun bakmamalıdır.
Hasta ziyâretine giden yeni elbiselerle veya kirli elbiselerle hastanın yanına girmemeli; ona karşı asık suratlı olmamalı; ancak hastanın hoşlandığı şeylerden konuşmalı, sıhhat ve selâmete kavuşacağını, daha uzun ömür yaşayacağını söyleyerek hastayı rahatlatmalıdır. Zîrâ böyle sözler hastanın gönlünü ferahlatır.
Hastanın yanında fazla oturmamalıdır. Hasta ziyâretinin en hayırlısı, kısa olanıdır.
Sünnetlerden biri de, hastadan duâ istemektir. Çünkü hastanın duâsı, meleklerin duâsı gibidir.
Hastanın yanında sâdece hayırlı şeyler konuşmalıdır. Zîrâ melekler, ziyârette bulunanın söylediklerine âmin derler.
Hastaya şifâ bulması için duâ etmek de sünnettir.
Hasta, hastalığı için Allah’tan sabır dileyerek yatağında yatar. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bazan hastalığında inlerlerdi. Neden inlediği sorulunca:
“Hatâlarına keffâret olması için, mü’minin ağrısı şiddetlendirilir.” buyurmuşlardı. (İslam Ahlâkı ve Adâbı, Fazilet Neşriyat)
BEYİT:
Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl
Ne kadar olsa sebük-rûh, olur elbette sakîl
(Koca Râgıp Paşa)
(Yükünü dostlarının boynuna yükleyenler, ne kadar hoş sohbet olsalar da, elbette ağır olurlar)
