- Katılım
- 24 Nis 2014
- Mesajlar
- 609
- Tepkime puanı
- 554
- Puanları
- 93
Saçmalama anne! Duygu sömürüsü yaparak acindirma! Off! Yeter be yeter!
Tamam oglum, sus lütfen...
Susmus! Çildirttin yahu! Ölüm ölüm ölüm... Yetti yaa, iki aydir baska bir sey duymuyoruz!
Tamam oglum, git istedigin yere... Sus, gelme üstüme... Deden duyacak simdi...
Duyarsa duysun! Adami sagken topraga gömdün be! Kur'an okutmalar, mezar almalar...
Karsisinda sürekli dua okunan adamda moral mi kalir?! Günlerdir sabrediyorum, patladim iste! Yeter!
Bir daha bana dedemin hastaligindan bahsetme! Ben gidiyorum, ne halin varsa gör!
Bu yürek burkan, bu korku veren diyalog, Sarıyer'in sahile yakin apartmanlarindan birinde gerçeklesti.
Dertli anne, doktorların umutsuz olarak eve gönderdigi babasina son görevlerini yapmakla günlerini geçiriyordu.
Oglunun da dedigi gibi, durumu bilen yasli komsular, dedenin basinda sürekli Kur'an okuyordu;
anne, dedenin mezar yerini bile simdiden almisti.
Haftalar süren evdeki "agir" hava, genç is adamini çok SIKMISTI. islerden, yurt içi ve disi seyahatlerden geriye kalan zamanlarda bile eve gitmek istemiyor, saga sola "takiliyordu."
Dedesinin "gidecek" olmasına, annesinin asik suratina, bir dolup bir bosalan evde hep ayni konunun konusulmasina üzülüyordu.
Sonunda, sadece "mevcut durumu" daha gerçekçi bir dille anlatan annesine patlamisti.
Oglum, yolculuga çikmadan önce dedenden helallik iste, belki bir daha göremezsin, demisti sadece...
Genç isadami, tartisma gecesi eve gelmedi; ertesi gün ise is için Ankara'ya gidecekti.
iddiaya göre genç isadami, Beyoglu'ndaki meyhanede içtikçe içmis gecenin ilerleyen saatlerinde eve dönmeye karar vermis
ancak Bebek civarindan geçerken, otomobiliyle kazikli yoldan denize uçmustu.
Dedesinin mezarina gömüldü.Dede ise hâlâ yasiyor
Tamam oglum, sus lütfen...
Susmus! Çildirttin yahu! Ölüm ölüm ölüm... Yetti yaa, iki aydir baska bir sey duymuyoruz!
Tamam oglum, git istedigin yere... Sus, gelme üstüme... Deden duyacak simdi...
Duyarsa duysun! Adami sagken topraga gömdün be! Kur'an okutmalar, mezar almalar...
Karsisinda sürekli dua okunan adamda moral mi kalir?! Günlerdir sabrediyorum, patladim iste! Yeter!
Bir daha bana dedemin hastaligindan bahsetme! Ben gidiyorum, ne halin varsa gör!
Bu yürek burkan, bu korku veren diyalog, Sarıyer'in sahile yakin apartmanlarindan birinde gerçeklesti.
Dertli anne, doktorların umutsuz olarak eve gönderdigi babasina son görevlerini yapmakla günlerini geçiriyordu.
Oglunun da dedigi gibi, durumu bilen yasli komsular, dedenin basinda sürekli Kur'an okuyordu;
anne, dedenin mezar yerini bile simdiden almisti.
Haftalar süren evdeki "agir" hava, genç is adamini çok SIKMISTI. islerden, yurt içi ve disi seyahatlerden geriye kalan zamanlarda bile eve gitmek istemiyor, saga sola "takiliyordu."
Dedesinin "gidecek" olmasına, annesinin asik suratina, bir dolup bir bosalan evde hep ayni konunun konusulmasina üzülüyordu.
Sonunda, sadece "mevcut durumu" daha gerçekçi bir dille anlatan annesine patlamisti.
Oglum, yolculuga çikmadan önce dedenden helallik iste, belki bir daha göremezsin, demisti sadece...
Genç isadami, tartisma gecesi eve gelmedi; ertesi gün ise is için Ankara'ya gidecekti.
iddiaya göre genç isadami, Beyoglu'ndaki meyhanede içtikçe içmis gecenin ilerleyen saatlerinde eve dönmeye karar vermis
ancak Bebek civarindan geçerken, otomobiliyle kazikli yoldan denize uçmustu.
Dedesinin mezarina gömüldü.Dede ise hâlâ yasiyor
