- Katılım
- 5 Eki 2013
- Mesajlar
- 181
- Tepkime puanı
- 3,105
- Puanları
- 113
GELECEKTEN HABER VEREN MUCİZELER
Ahzab (Hendek) Gazası'ndan önce Resûlullah (s.a.v.) hendeğin krokisini çizmiş, Medine ahalisinden her on kişiye kazmaları için kırk zira' (takriben 28 metre) uzunluğunda bir yer tayin etmişti.
Amr İbn-i Avf, Selmân-ı Fârisî, Huzeyfe, Nu'man ibn-i Mukarrin (r. anhüm) ve Ensar'dan altı kişi hendeği kazarlarken gayet büyük bir kaya çıktı. Çok çalıştılar, demir külünkler kırıldı, fakat taşı kıramadılar. Selmân-ı Fârisî'ye “Git, Resûlullâh'a haber ver.” dediler.
Resûlullah (s.a.v.) bir Türk çadırı içinde idi. Hz. Selman olanları arz etti. Resûlullah (s.a.v.), Hz. Selman ile beraber hendeğe indiler. Selman'dan külüngü aldı, taşa bir darbe vurdu, taşı çatlattı. Taştan öyle bir şimşek çıktı ki karanlık bir odada bir kandil gibi etrafı aydınlattı.
Resûlullah (s.a.v.) bir fetih tekbiri aldı, bütün Müslümanlar da tekbir aldılar. İkinci bir darbe daha vurdu, öyle bir şimşek daha çıktı ve yine tekbir aldılar. Üçüncü bir darbe daha vurdu, taşı parçaladı ve bir şimşek daha çıktı, bir tekbir daha aldılar. Sonra Selman'ın elini tutup çıktı. Selman “Anam babam sana feda olsun ya Resûlallâh! Hiç görmediğim bir şey gördüm.” dedi. Buyurdu ki:
“İlk darbeyi vurdum, gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan bana Hîre'nin ve Medâin şehrinin köşkleri aydınlandı. Cebrâil Aleyhisselam da bana haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galebe edecek. Sonra ikinci darbeyi vurdum. Gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan da bana Rum'un (Bizans'ın) kırmızı sarayları aydınlandı. Cebrâil de bana haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galip gelecektir. Sonra üçüncü darbeyi vurdum. Gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan da bana (Yemen ülkesinin şehri) San'a'nın sarayları aydınlandı. Cebrâil de haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galip gelecektir. Müjdeler olsun.”
Bunun üzerine Müslümanlar pek sevindiler “Elhamdülillâh bu bir sâdık vaattir. Hendekleri kazdıktan sonra bize büyük bir yardım va'dedildi.” dediler. (Elmalılı, Hak Dîni Kur'ân Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
Ahzab (Hendek) Gazası'ndan önce Resûlullah (s.a.v.) hendeğin krokisini çizmiş, Medine ahalisinden her on kişiye kazmaları için kırk zira' (takriben 28 metre) uzunluğunda bir yer tayin etmişti.
Amr İbn-i Avf, Selmân-ı Fârisî, Huzeyfe, Nu'man ibn-i Mukarrin (r. anhüm) ve Ensar'dan altı kişi hendeği kazarlarken gayet büyük bir kaya çıktı. Çok çalıştılar, demir külünkler kırıldı, fakat taşı kıramadılar. Selmân-ı Fârisî'ye “Git, Resûlullâh'a haber ver.” dediler.
Resûlullah (s.a.v.) bir Türk çadırı içinde idi. Hz. Selman olanları arz etti. Resûlullah (s.a.v.), Hz. Selman ile beraber hendeğe indiler. Selman'dan külüngü aldı, taşa bir darbe vurdu, taşı çatlattı. Taştan öyle bir şimşek çıktı ki karanlık bir odada bir kandil gibi etrafı aydınlattı.
Resûlullah (s.a.v.) bir fetih tekbiri aldı, bütün Müslümanlar da tekbir aldılar. İkinci bir darbe daha vurdu, öyle bir şimşek daha çıktı ve yine tekbir aldılar. Üçüncü bir darbe daha vurdu, taşı parçaladı ve bir şimşek daha çıktı, bir tekbir daha aldılar. Sonra Selman'ın elini tutup çıktı. Selman “Anam babam sana feda olsun ya Resûlallâh! Hiç görmediğim bir şey gördüm.” dedi. Buyurdu ki:
“İlk darbeyi vurdum, gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan bana Hîre'nin ve Medâin şehrinin köşkleri aydınlandı. Cebrâil Aleyhisselam da bana haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galebe edecek. Sonra ikinci darbeyi vurdum. Gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan da bana Rum'un (Bizans'ın) kırmızı sarayları aydınlandı. Cebrâil de bana haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galip gelecektir. Sonra üçüncü darbeyi vurdum. Gördüğünüz bir şimşek çaktı. Bundan da bana (Yemen ülkesinin şehri) San'a'nın sarayları aydınlandı. Cebrâil de haber verdi ki ümmetim bunlara muhakkak galip gelecektir. Müjdeler olsun.”
Bunun üzerine Müslümanlar pek sevindiler “Elhamdülillâh bu bir sâdık vaattir. Hendekleri kazdıktan sonra bize büyük bir yardım va'dedildi.” dediler. (Elmalılı, Hak Dîni Kur'ân Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
