Darağacı

Aytül

Active Member
Nisan Forum Üyesi
Katılım
11 Mar 2014
Mesajlar
266
Tepkime puanı
6
Puanları
38



DARAĞACINDA ÜÇ DAL, ÜÇ ÇİÇEK



İnsanlık onuruna, insan olmanın kıvanç ve övüncüne hiç yakışmayan, yüreğimin sindirip, vicdanımın hiç kabullenemediği bir cezadır idamlar. Bir insanın işlediği suç, bir başka insanın yaşama hakkını almaya yönelik değilse. Vahşet, canilik, iğrençlik akmıyorsa paçalarından. Suçlunun bir ipin, bir iğnenin ucunda yok olmasını, ne ülkem, ne de dünyam için kabullenemiyor, korkunç üzülüyorum.



Hele, sadece düşünce ve siyasi uğraşlar inançlar ve davalar içinse verilen böylesi bir ceza. Eriyor, yüreğimdeki isyanları, çığlıkları yıllar geçse de susturamıyorum. Dinmiyor acılarım. Bizi diğer canlılardan ayıran tek ve büyük özelliğimiz olan zekamızı düşüncemizi nasıl olur da susturmamamızı ve kullanmamamızı isterler anlayamıyor.Farklı zaman dilimlerinde farklı sebepler için asılan altı kişiyi unutamıyorum?.İlk üçünde, dört veya beş yaşlarında bir çocuktum. Ne yapıp, neyi yapmadıklarını, hangi günahları taşıdıklarını çok uzun yıllar sonra okuyup, seyredip öğrenmiş. Resimlerinde tanıyıp, yıkılışlarını, tükenişlerin vakur ama yitik duygularını, kırık kırgın bakışlarını izlemiştim. İçim ürpermiş ve onlar için de, eşleri, çocukları, anaları babaları ve bacıları için de çok çok üzülmüştüm. Ne korkunç bir son ve ne dayanılmaz bir acıydı kim bilir? Hem de birçok hiçler için. Birileri istedi diye. En değerli şeyleri olan yaşama haklarının ellerinden alınmış olması dayanılır gibi değildi.



Son üçünü, ise yirmili yaşlarımın başındaydım duyduğumda. Ülkem anlamını o günler için çözemediğim karışıklıklar içinde kaynıyor, kardeş kardeşe düşman gözle bakıp, peşine takılıyordu. Yirmi iki yaşının saflığı ile çıkamıyordum işin içinden. Kimler ne istiyordu anlamıyordum. Benden iki veya üç yaş büyüktüler ve büyük davaların savunucuları olarak ön saflardaydılar. Bir davanın üç neferi olarak aynı gece gittiler sonsuzluğa. Niye gittiler bir el silah sesini bedenlerde duyurup bir canı bile almadıkları halde. Onlarda diğer üç koca dal gibi,bilinmez ve kara yazgıları, kara sayfaları yazarak gittiler...Hiçbir şeyi haklı kılamaz yaşananları ve yaşattırılanları.O anaların, babaların, eşlerin,, kızların acılarını, mahvedilen yaşamlarını kimse geri getiremez. Yazık çok yazık oldu.



Bugünleri gördükten sonra onların ne kadar boşa öldüklerini kavramak daha da büyük acı... Kimse çıkmamalı o ağaca böylesi acımasız bir sonla. Ulaşmamalı ölüme. Ve tarihimiz de, yurdumuz da yürekler de bir daha böyle yanlışları yaşamamalı.



Aytül Kahraman
 
  
 
Cevap: Darağacı

Size katılıyorum...emeğinize Yüreğinize sağlık , güzel paylaşımınız icin teşekkür ederim..








c8tp9v7k.gif
 
    
güncellendi
 
    
 
 
Üst Alt