BİR BİLEBİLSEN...

ƬuaƝa

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
3,093
Puanları
200
Konum
Ukrayna Kiev
BİR BİLEBİLSEN...



Bunca mektep bitirmişsin gayretle;
Cehlin bâki kalmış.. Gördüm hayretle.
Değil böyle, alay etmek âyetle;
Ağlardın.. Durmadan hüsrânına sen,
Küfrün bedelini, bir bilebilsen !


Ne gaflet.. İslâm'a teslim olmamak,
O nûr denizinde, vecde dalmamak.
Değil, beş vakitte namaz kılmamak;
Bir ömür secdeye kapanırdın sen,
Mahşer dehşetini, bir bilebilsen !


Dilinde çağdaşlık(!) efsâneleri,
Gezerken, o "entel" meyhaneleri;
Böyle hoş gelmezdi, saz nağmeleri,
Kırardın.. O süslü kadehleri sen,
Kevser lezzetini, bir bilebilsen !


Aşında bir damla, ne ter, ne emek,
Nerden bileceksin, “helâl” ne demek.
Değil fâiz denen, ateşten yemek;
Bin lûtuf sayardın, fakirliği sen,
Servet vebâlini, bir bilebilsen !



Oğlun, bir kumarbaz, esrar da caba,
Kızın, sokaklarda sığmıyor kaba.
Ey Kur'ân câhili, şuursuz baba;
Bu ihânetinden, ürperirdin sen,
Kur'ân'ın hükmünü bir bilebilsen !


O yaşlı ananda, tutmuyor dizler,
Bir tas çorba versen, nemlenir gözler.
Değil ona hergün, iğneli sözler;
Taşırdın sırtında.. Bin yıl bile sen,
Cennet müjdesini, bir bilebilsen !


Ey şükür fakiri, doyumsuz insan,
Bilsen ki nankörlük, ne büyük hüsrân.
Değil, bu sayısız nîmete küfrân;
Öperdin.. O kuru ekmekleri sen,
Kerem Sahibini, bir bilebilsen !




CENGİZ NUMANOĞLU

(1997)


 
  
 
Son düzenleme:
KUR'ÂN'A SORSAYDIN EĞER...



Önce, İnsan kimliğini alırdın,

Sonra, İrfan adresini bulurdun,

Ve Allah'ın, hâlifesi olurdun;

Kendini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer..



Hâkk dîni'ne, hurâfeler katmazdın,

Zanlarla hükmetmez, küfre batmazdın,

Dünya için, âhireti satmazdın,

İslâm'ı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer..



Kalbin kararmazdı, öfkeyle kinle,

Savaşırdın.. Önce, kendi cehlinle.

Alay eder miydin, bu Yüce Dîn'le,

Haddini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Yıllarca ecdâdı suçladın durdun,

Geri kalmışlığı, İslâm'a yordun.

Oysa ki; en önde, sen koşuyordun;

Ahlâkı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Öyle bir mîras ki, bu toprak sana;

Borçlusun, dökülen her damla kana.

İflâs eder miydin, edepten yana;

Vefâyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Hele gör.. O cimri, zengin kimseyi;

Korkar fakirlikten, sıkar keseyi..

Bilirdin.. Vereni bu vesveseyi;

Şeytanı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Evlât yetiştirdin, bin türlü nazla,

Hiç tanıştırmadın, oruç, namazla,

Yine bakar mıydın, mâziye hazla;

Vebâli.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Asık çehrelerde, endişe hüzün,

En yakın dostuna, geçmiyor sözün.

Gülmez olur muydu, o güzel yüzün;

Sevgiyi.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Söndükçe gün be gün, Allah inancı,

Özünde başladı, bir büyük sancı.

Olur muydu, ana, oğul yabancı;

Saygıyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Emâneti hiç vermedin ehline,

Bedenler bulandı, rüşvet zehrine

Düşer miydin, bu hüsrâna sen yine;

Ehlini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?



Nefsine kul oldun, servette malda,

İçkide, zinâda, kumarda, falda.

Bu haram meyveler, kalırdı dalda;

Cenneti.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Bir nefesin bile, hesabı çetin,

Ya hesabı nedir.. Bunca nîmetin?

Vallahi kalmazdı, zerre gafletin;

Mîzânı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Her musîbet.. Aslında bir îkazdı,

Görmedin mi? Nefsin, verdikçe azdı.

Bu servet gemisi, yoksa batmazdı;

Zekâtı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Amelsiz ilimden, kime ne fayda!..

İlimsiz ameller, geçmiyor kayda.

Bulurdun... Ahlâka müşterek payda;

Resûl'ü.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Bayramdan bayrama, secde etmekle,

''Kurtuldum'' diyorsan, hükmünü bekle,

Borcu siler miydin, bu iki çekle;

İbrâyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?..



O cehennem dehşetine şaşardın,

O azâbı görmüş gibi yaşardın,

Secde secde, af peşinde koşardın;

Namazı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Şereftir, yücelten, dünyada ferdi,

Öpülen etekler, kime ne verdi?

Kullar sevmese de, Allah severdi;

Rütbeyi.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Aynalara bakıp, telâş etmezdin,

Biten her gününle, sen de bitmezdin,

Dost'a böyle, elleri boş gitmezdin,

Ölümü.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Bu felsefî serapları geçerdin,

Damlasına.. Ömrü bedel biçerdin,

Can suyunu, kaynağından içerdin;

Pınarı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



Başka geçit vermez, bu yol, bu devrân;

İlle de, ille de, ille de Kur'ân.

Vallahi durmazdın, Sırat'ta bir an;

Kur'ân'ı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...





CENGİZ NUMANOĞLU

(1995)




 
    
İnsan olmak bu kadar mı zorlaştı

Varmaz oldu, vermeye hiç elimiz,
Dönmez oldu, bir özüre dilimiz,
Teşekküre çoktan bitti pilimiz;
En küçük damlada, sabrımız taştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Bilgisizlik, ne vehimler üretti;
Önyargılar, vicdanları kör etti.
Dürüst olmak.. Affedilmez cür'etti,
Öfkemizden, yüreğimiz korlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Çağdaşlığı, maske yaptık yüzlere;
Bu çifte yüz, yakışmadı bizlere,
Merhametten, haktan yana sözlere,
Hoşgörümüz, neden böyle darlaştı?
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Bir tarafta, ilme şaşı bakanlar,
Bir tarafta at gözlüğü takanlar,
İrfan desen, bu lisandan kim anlar?
Gerçek âlim, gözümüzde horlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Helâl kazanç, nefsimize az geldi,
Bankerlere tavuk verdik, kaz geldi,
O gözyaşı sağnakları, vız geldi;
Saçlarımız, değirmende kırlaştı,
İnsan olmak bu kadar mı zorlaştı?

Yedik içtik, haram helâl bir tuttuk,
Dişe göre ne bulursak hep yuttuk,
Mahşer, Mîzan, Kur'ân, vicdan unuttuk;
Yollarımız, hep zulümde birleşti,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Paspas oldu; sevgi, saygı, paraya,
Ahlâk döndü, kanayan bir yaraya,
Ailede, şeytan girdi araya;
Karı, koca, kardeş, bacı hırlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Evde pişen, bizi tatmin etmedi,
Beş yıldızlı sofra kurduk yetmedi,
Şişelerle yarışımız bitmedi;
Kalp gözümüz, şehvetlerle körleşti;
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Kendimizi, masaya hiç sermedik,
Başkasına hiç söz hakkı vermedik,
Sövdük, dövdük..Bunda vahşet görmedik
Mazlum yüzler, yumruklarla morlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Bayramlarda, beş dakika mezarlık,
Bir senede, iki namaz... Nazarlık,
Ettik hâşâ Allah ile pazarlık;
Bir gaflet ki; içimize yerleşti,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Oysa bizler, ihsan için varolduk;
Meleklerin secdettiği bir kulduk.
Bu şerefi taşımaktan yorulduk.
Edep, hayâ, akıl, fikir yozlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Dîn.. İslâm dinidir, Allah indinde,
İlim, irfan, sevgi, barış bu dinde,
İnsanlık, ne buldu, nefrette kinde ?
Sağduyumuz, hedefinden çok şaştı;
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?

Ey Mübarek akl-ı selîm , nerdesin?
Sen, ateşle aramızda perdesin,
Hasreti var, gör ki sana herkesin;
Cür'etimiz, haddimizi çok aştı;
İnsan olmak, ne kadar da zorlaştı...

Cengiz Numanoğlu
(2002)
 
    
Güncellendi..
 
    
 
 
Üst Alt