Atatürk’ün Milli Bilince Verdiği Önem İle İlgili Bir Anı

*NiSaN*

Misafir
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
6,122
Tepkime puanı
1,023
Puanları
166
Konum
Manisa/Akhisar
Web sitesi
www.nisanforum.com
Atatürk ve Milli Şuur (Milli Bilinç)

Şemsettin Günaltay, Türk Dil Kurumu tarafından Ankara’da 1951 yılında düzenlenen Olağanüstü Türk Dil Kurultayı’nda yaptığı konuşmada Atatürk’e ait şu hatırasını anlatmıştır:

“… Mânen büyük Atatürk’ün büyük ideallerini, herşeye rağmen ve herkese karşı müdafaa etmeyi tekeffületmiş insanlarız. Bizzat benden Atatürk, bu teminatı defaâtla istemiştir. Demiştir ki, “Hocasın, profesörsün, isterim ki, daima korumak hususunda çalışasınız.”

Atatürk’ün ana ideali, Türk camiasını, tekemmül etmiş bir millet olarak, milletler arasındaki şerefli mevkiine lâyık olacak bir hale getirmektir. Türk Milleti’nin bu mevkie gelmesi için O’nun düşünüşüne göre önce imparatorluk devrinin, bize mirası olarak aşağılık duygusunu yıkmak ve Türk Milleti’nde her türlü terakki ve tekâmül kabiliyeti olduğunu ortaya koymak ve buna bütün Türk çocuklarını inandırmak birinci hedefti. Ondan önce, imparatorluk devrinde, Türk çocuklarının aklı fen işine ermez, şimendiferlerde biletçilik bile edemezler, denilirdi. Kabiliyetler tanınmıyordu.

Atatürk, “Türk çocuklarında bu kabiliyet her milletinkinden üstündür” diyordu. Onlar bu üstünlüğü nereden alır? Onlar bu üstünlüğü bir iman halinde birleştirmek için, herşeyi yapabilmek kudret ve kabiliyetini Türk çocuklarının kendisinde görmesi için, Türk tarihinin meydana konması zaruretine kani oldu. Bu kanaatledir ki, Atatürk, ilk önce Türk tarihinin meydana çıkarılması yolunda çalışmaya başladı. O zamana kadar Türk tarihi, Selçukiler ve Osmanlılardan ibaretti. İş genişledikçe Türk tarihinin genişliği anlaşıldı.

Atatürk, “Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, büsbütün Türk çocukları kendileri için lâzım gelen hamle kaynağını o tarihte bulabileceklerdir” dedi.

Türk tarihine verilen önemin sebebi de budur.

Gene Atatürk, “Bu tarihten Türk çocukları, istiklâl fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye yük olmayacaklardır (boyun eğmeyeceklerdir), dedi.

Kaynak: Ahmet Bekir Palazoğlu, Başöğretmen Atatürk 1928-1938, Cilt:II, s.837-838

Yazıdaki Bilinmeyen Kelimeler

Tekeffül: Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme, kefil olma
Defaât: Kereler, kezler
İdeal: Ülkü
Tekemmül: Tamamlama, bir işi bitirme, olgunlaştırma
Mevkii: Yer
Terakki: İlerleme, yükselme, gelişme
Tekâmül: Olgunluk, olgunlaşma, gelişim
Şimendifer: Demir yolu
Kabiliyet: Yetenek
Kudret: Güç.
Zaruret: Zorunluluk
Kani: İkna
Kanaat: İnanç, düşünce
 
  
 
Cevap: Atatürk’ün Milli Bilince Verdiği Önem İle İlgili Bir Anı

Paylaşıma emeğine teşekkürler
 
    
 
 

Similar threads


Üst Alt