*t£b£ssüm*

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
21 May 2011
Mesajlar
835
Tepkime puanı
198
Puanları
83
Konum
İzmir

İLK KEZ AŞIK OLDUM

kalp-png174ulx50.png

Atölyede çalışmaya başlamamın üzerinden 3 yıl geçmişti yani 19 yaşındaydım, Tanju da 25... Tanju birgün beni kenara çekip, beni sevdiğini, benimle evlenmek istediğini söyledi. Çok şaşırdım onun gibi bir serseriden beklenmeyecek kadar düzgün cümleler kuruyor, bana olan sevgisini anlatıyor benimle evlenmek istediğini söylüyordu.

Daha önce hiç beni sevdiğini söyleyen biri olmamıştı. 5 AY İÇİNDE YUVA KURDUK O akşam eve gittiğimde konuyu anneanneme açtım. Çok sevindi. Varlıklı biriyle evlenip hayatımı kurtaracaktım ne de olsa. Fakat gelin görün ki anneannemden ayrılmak istemiyordum. Bütün gece oturup düşündüm, anneannemi nasıl bırakırım diye ağladım durdum. Sabah olduğunda Tanju’ya düşüncelerimi anlattım. O da "Dert etme ona para yardımı yaparım. Hem sık sık gelir bizde kalır" dedi. Ben cahil kafamla evliliği hemen kabul ettim. Aynı günün akşamında patronum yani Tanju’nun babası beni yanına çağırıp benimle konuştu. Patronum bana, "Benim oğlumun aklı bir karış havadadır.

Ondan koca olmaz. Bugün sever yarın unutur. Gel bu kararından vazgeç" dedi. Patronum konuştukça ben öfkelendim. "Benim mutluluğuma engel olmaya çalışıyor" diye düşündüm. Kararımın kesin olduğunu söyleyince de "Sen bilirsin kızım. Ben senin gibi bir gelinimin olmasını isterim ama oğlum adam olsa keşke" dedi... 5 ay içinde evimizi kurup evlendik. Artık koca tekstil atölyesinin şefi bendim. Tanju dışarıdaki işleri koşturacak ben de içeride çalışan ile ilgilenecektim. Hayatım birdenbire değişmişti. Üç kuruş için çabalayan Gülay, artık kocaman bir atölyenin patroniçesi olmuştu. Evlenir evlenmez hamile kaldım. Tanju ile büyük mutluluk yaşadık, bebek beklemenin tadını çıkardık. Oğlumuz dünyaya geldiğinde mutluluğumuz daha da perçinlendi. Kayınpederimin istediği gibi erkek torunu olmuştu. Bir sene kadar neredeyse evden hiç çıkmadan oğluma baktım.

ATÖLYEYE GERİ DÖNDÜM
Benim bütün zamanımı oğlum alıyordu. Herkes şaşkındı çünkü ben küçük yaşıma rağmen iyi bir anne olmuştum. Tanju’nun da o eski serseri hallerinden eser kalmamıştı. Evine çiçek gibi bakan, karısını ve oğlunu el üstünde tutan biri olup çıkmıştı. Evliliğimin 2. yılında bebeği kayınvalideme bırakarak atölyeye işlerin başına geri döndüm. Ben atölyeye döndüğümde çalışanlardan bazıları değişmişti. Gelenlerden biri 30’lu yaşlardaki Tahsin’di. Onu gördüğüm an hayatımda ilk kez aşık olduğumu farkettim. O güne kadar asla hissetmediğim duygular içinde kayboldum. Hiç zaman kaybetmeden onunla yakınlaştım. Tanju dışarıdaki işleri takip ettiği için zamanının çoğunu dışarıda geçiriyordu ben de bu arada Tahsin ile yakınlaşıyordum. Çok geçmeden ikimiz kendimizi depoda bulduk. İşlerin yoğun olduğu bir saatte kimseye çaktırmadan depoda ilişki yaşadık. Hayatımın erkeği ile birlikte olduğumu o gün daha iyi anladım. Tahsin ile yaşadığımız heyecan dolu dakikaların ardından tekrar buluşmak üzere ayrıldık. O gece Tahsin ile bir daha ne zaman nerede sevişebileceğimi düşünüp durdum, bir damla uyumadım.

Ertesi sabah olacaklardan haberim yoktu elbette ki... Sabah atölyeye gittiğimde Tahsin kaş göz hareketleri yaparak beni aynı depoya çağırdı. Bir şey söyleyeceğini düşünerek gittim. Ben depoya girdim o pantolonunu indirmiş beni bekliyordu. Kendimi frenleyemedim ve onunla sevişmeye başladım. Sabah saatleri olduğu için atölye çok sessizdi ve yakalanma ihtimalimiz çok yüksekti. Hiç ses çıkarmadan birlikte olduk. Sessiz olmaya çalıştıkça benim aldığım zevk daha da arttı. İlişki sırasında Tahsin bensizliğe tahammül edemediğini söyledi. Ben de onsuzluğa tahammül edemiyordum gerçekten...

ANNEANNEM NASİHAT VERDİ
Tahsin ile bir daha depoda hiç biraraya gelmedim çünkü her an yakalanabilirdik. Onunla zaman zaman onun evinde sevişmeye başladık. Haftada bir kez ben ona gidiyordum ve sınırsızca sevişiyorduk. Gözüm hiçbir şey görmez olmuştu. Yakalanmam an meselesiydi ama ben hala yaramazlık yapıyordum. O günlerde anneannemle bir gün oturup sohbet etmeye başladık. Canımdan çok sevdiğim benim biricik anneannem Tanju ve ailesinin yaptığı iyiliklerden söz ederken hüngür hüngür ağladı. Onların sayesinde rahat bir yaşantı sürdüğümüzden, ne kadar saygılı ve namuslu olduklarından bahsetti. Sonra da beni "Onlara layık bir gelin olmam" konusunda sıkı sıkı tembihledi. O dakika aklım başıma geldi: Ben ne yapıyordum?

TANJU’YA SOFRA HAZIRLADIM
Herkesin "serseri" diye nitelendirdiği adam benim için düzgün bir insan olmuş, ailesine sahip çıkmıştı. Bense onu aldatıyordum. Kendimden tiksindim, böyle bir yuva kurmuşken böylesine nasıl alçalabilmiştim. O gün atölyeye gidip Tahsin’e bir daha benimle konuşmamasını aksi taktirde işten atılacağını söyledim. Eve gittim, Tanju’ya krallara layık bir sofra hazırladım. Onu güzelce karşıladım ve unutulmaz bir gece yaşattım ona... Yaptığım hatanın telafisi mümkün değildi ama kocamı el üstünde tutmak istiyordum. Aynı akşam Tanju’ya atölyeyi bırakmak, sadece oğlumla ilgilenmek istediğimi söyledim. O da bunu memnuniyetle karşıladı. Anlayacağınız o akşam kendime yepyeni bir sayfa açtım. Bir daha Tahsin’i ne gördüm ne duydum. Zaten birkaç ay sonra işten ayrıldı. Benim hayatımda artık sadece kocam, oğlum ve anneannem var...
 
  
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
KONU GÜNCELLENDİ
 
    
 
 
Üst Alt