MineAsu

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
5 Eki 2013
Mesajlar
181
Tepkime puanı
3,105
Puanları
113
r6pkm7gzbw0.png


Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakîb-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbî Efendi, Yûsuf Nebhânî hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbî'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı.

Ayağa kalkıp bizi karşıladı.

-Hoş geldiniz, deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri;


- Ben ölüyü diriltemem, dedi.

Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

- Onun yüzünde hiç ölüm işâreti yok.

Yine;

- Ben ölüyü diriltemem, buyurdu.

Sonra memleketine gitti. Hasta arkadaşımız iyileşti çarşıya pazara çıkıp dolaştı. Ben Şeyh Abdullah hazretlerinin işâretine ve diğer taraftan da hastanın sıhhate kavuşmasına hayret ediyordum. Çünkü o öleceğine işâret etmişti. Hasta ise sapasağlam olmuştu. Aradan on gün kadar geçti. Bir gün o arkadaşın evinin bulunduğu taraftan ağlama sesleri işittim. Merak edip sorunca, arkadaşımızın vefât ettiğini öğrendim. O zaman Şeyh Abdullah'ın kerâmetini anladım.

linija.png

 
  
 
GÜNCELLENDİ
 
    
Emeğinize sağlık ..
 
    
 
 

Similar threads


Üst Alt