Zihinlerde ve Sosyal Hayatta Çağdaş Reform Hareketleri

F@ROZ

⭐Teknik Admin⭐
Yönetici
ADMİN
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
80,326
Tepkime puanı
32,701
Puanları
300
Konum
Kocaeli
Web sitesi
www.youtube.com
Zihinlerde ve Sosyal Hayatta Çağdaş Reform Hareketleri




Atatürk'ün anladığı manada tam bağımsız yapı, sadece uluslararası hukuk içerisinde kağıt üzerindeki bir devleti öngörmüyordu. O, tam bağımsızlıkla, kendi kendine yetebilen, savunmasından, teknolojisine, tarımından, ekonomisine kadar her alanda dışarıya muhtaç olmadan, hiçbir ödün vermek zorunda kalmadan ayakta durabilen bir yapıyı kastederek şöyle diyordu:

Tam bağımsızlık demek, elbette siyasal, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür... gibi alanlarda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir.
Burada doğru anlaşılması gereken bir diğer nokta, Atatürk'ün çağdaş medeniyetler seviyesine çıkma ideali ve bu yöndeki direktiflerinin -kimilerinin sandığı gibi- "Batıya olan bir hayranlık"tan kaynaklanmadığıdır. Atatürk gayet iyi biliyordu ki, Türk Milleti'nin refah içinde yaşayan, aydın, uygar bir millet olabilmesi için gerekli bilgi ve deneyim Batı ülkelerindeydi. Batı'nın teknolojik atağa kalktığı yıllarda ülke, koyu bir bağnazlık ve yönetim zaaflarıyla olduğu yerde saymıştı.
İşte böyle bir ortamda harekete geçen Atatürk, yeni cumhuriyeti kurduktan sonra hiç vakit kaybetmeden, ülkenin gelişmesini durduran bağnazlıklarla savaşa başlamış ve her biri devrim niteliğinde, toplumun yapısını tamamen değiştirmeye, uygar medeniyetler seviyesine ulaştırmaya yönelik köklü reform hareketlerini gerçekleştirmiştir. Günlük yaşayış ve sosyal hayatı düzenleyen sayısız reformu cesurca uygulamış ve gerekçesini şöyle açıklamıştır:

Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkilapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün mana ve şekliyle olgun bir topluluk haline getirmektir, inkılaplarımızın esas gayesi budur. (Atatürk, Mehmet Özel, )
Atatürk'ün kişisel çabaları ve üstün dehasıyla Türk Milleti, kendi kimliğinden hiçbir ödün vermeden o günün şartlarında inanılmaz bir hamle yaparak adeta kabuk değiştirmiş ve Batı medeniyetleri seviyesine doğru hızla yaklaşabilmiştir. Atatürk aydın, çağdaş, uygar bir Türkiye yaratma mücadelesinin gerekliliğini şu sözleriyle açıklamıştır:
Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak hayat şartıdır. Bu yol üzerinde duranlar veya bu yol üzerinde ileriye değil, geriye bakmak cehalet ve gafletinde bulunanlar umumi medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar.
 
  
 
GÜNCELLENDİ
 
    
 
 
Üst Alt