Anlamlı Sözler SESSİZ KRİZE DİKKAT...!!!

Navaho

Well-Known Member
Nisan Forum Üyesi
Katılım
2 May 2018
Mesajlar
771
Tepkime puanı
970
Puanları
113
Konum
Almanya
MERHABALAR ÇOK KIYMETLİ
NİSANBOARD AİLEME...
VE SİTEMİZİ ZİYARET EDEN TÜM MİSAFİRLERE..!

Sevgi ve Saygıdeğer Arkadaşlar,
öncelikle tüm sevdik ve saydıklarınızla beraber, sağlığınızın ve sıhhatinizin yerinde olmasını
“YÜCE RABBİMDEN”..☝
en içten diliyorum!

İlk önce bu çok önemli konuyu sizlerle paylaşmamın nedenini anlatmak istiyor,
konuma ayırdığınız değerli zamanınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum!

Yaklaşık üç hafta önce, uzun zamandır şeker, tansiyon ve astım hastası olan Annem hafiften başlayan göğüs sızısından (hani örneğin saç yolunurken/çekilirken hissedilen ağrı/sızı var ya, öyle bir sızı tarif etti kendisi..) rahatsız olduğunu söyledi. Kardeşlerim ve ben
ısrarla ilk yardımı çağıralım dememize rağmen...;
“YOK ÇAĞIRMAYIN, KİSEYE YÜK OLMAK İSTEMİYORUM, BİRAZDAN GEÇER
İnşALLAH”..☝, diye vakit namazını
kılmaya kalktı. Şükürler olsun ertesi
günü sızısından pek bir şey kalmamıştı.

Yaşanan rahatsızlıktan bir buçuk hafta sonra, her iki ayda bir “şeker, tansiyon, kolesterol ve astım” durumu kontrolü için sabit uzman doktoruna giden Annem,
bu kontroller sonucunda kendisinin kısa bir zaman önce “sessiz kalp krizi” geçirdiği ve en kısa zamanda hastaneye
yatması gerektiği haberini aldı!
Bunun üzerine Annemde göğüs bölgesindeki ağrı/sızıdan anlatınca, neden hemen ilk yardımı çağırmadığı sözünü haliyle işitmek zorunda kaldı!

Sonuçta uzman doktoru hemen birlikte çalışmakta olduğu hastahanedeki uzman kalp doktoruyla temasa geçerek, hastası için sabit gün/randevu (hastahanede yer, tekrar komple kontrol ve neticeye göre tedavi/ameliyat vs) aldı.

Hastahanedeki kontrol sonucunda tesbit
edilen pozitif ve olumsuz haberler!

1. Yaşına ve hastalıklarına karşılık kilosunun çok iyi olması,
perhizlerini titizlikle takip etmiş olması.
2. Kalp kapaklarından birinin açılıp kapanmakta hafiften zayıf olduğu tesbit edildi. Bu zayıflık ama yaşına göre normalmiş, şükürler olsun
“ALLAHIMA”☝!
3. Kalbin üç ana damarlarından bir tanesinin yüzde elli tıkanmış olması.
4. Yediği yemeklerden değil de, yaşından
ötürü vücudun ürettiği yağdan dolayı
kanında hafiften yağ oranı tesbit edildi.

Bu sonuçlar nedeniyle Anneme bir gün sonra anjin yapıldı ve toplum dört gün sonra taburcu oldu....
sonsuz şükürler olsun bana Annemi
bağışlayan merhameti sınırsız
“YÜCE RABBİME”..☝

Bu çok sinsi ve acımasız şeker hastalığından dolayı muzdarip olan Velilerimizin ve diğer yakınlarımızın,
bir ihmal yüzünden (hasta ağrım var diyor ama her ısrara rağmen ilk yardımı çağırtmıyor yetmedi, büyük sözü dinleyin diyor..!) kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesine mani olmamız için, bu konumu okumanızı istirhamla rica ediyor, hepinize saydık ve sevdiklerinizle birlikte en içten sağlıklı, uzun ömür diliyorum!!!
CÜMLETEN “ALLAHA”..☝
EMANET OLUN “İNŞALLAH”..☝

Selam ve Dua ile
Navaho


SESSİZ KRİZE DİKKAT..!!!

ukkuychj.jpg


Uzmanlar uyarıyor şeker hastaları kalp krizini hissetmiyor

Konya Özel Nakiboğlu Bilgi Hastanesi Başhekimi, Kardiyoloji Uzmanı Özgür Öz, "Şeker hastalarının yüzde 20'si sessiz kalp krizi yaşıyor. Bazen ayakta bazen uyurken bazen de arkadaşları ile çay içerken veya konuşurken yaşadığı kalp krizinden habersiz birçok kadın veya erkek şeker hastası bilinçli yapılabilecek ilk yardım ile hayata tutunabilir" dedi.

Şeker hastası olan biri kalp krizi geçirirse bunu fark edebilir mi?

Şeker hastaların da ağrı sinirlerindeki harabiyet ve hissizlik nedeni ile bu grup hasta genelde ayakta hiç farkına varmadan sessiz kalp krizi geçirebilir. Şeker hastalarının yüzde 20'si sessiz kalp krizi (miyokard enfarktüsü) geçirebilir. Çünkü kalp ve damarların işlevlerini ilgilendiren otonom sinir sisteminde bozukluk gelişmiş olabilir. Kardiyoloji Uzmanı Özgür Öz, kalbi ilgilendiren otonom nöropati nedeniyle hasta ağrı gibi haberci belirtileri hissedemeyebilir. Bu durum hastanın hastaneye geç başvurmasına, kalp krizine bağlı olumsuz sorunlara (damarın yaygın enfarktüsü, ritm bozuklukları, kalp yetersizliği vb. gibi) yol açar.

Kalp krizi önceden belirti verir mi?

Öz, genellikle belirti verir darlık ne kadar ileri ve yaygın ise belirtiler de o kadar fazladır. Başlıca yakınmalar; göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, terleme ve halsizliktir. Sol kola, omuza, çeneye, bazen sırta vuran çok şiddetli ağrı tipiktir. Kalp krizi günümüzde artık genç yaşlarda görülmeye başlamıştır. Erkekte 30 yaşından sonra, kadında ise 40 yaşından sonra görülür. Özellikle kadınlarda diyabet varsa daha genç yaşlarda görülebilir.

Yaşanan kalp krizi şekerinde etkisiyle bu kişilerde daha fazla hasara yol açar mı?

Uzman Dr. Özgür Öz, Şeker hastalarında koroner damar hastalıkları diyabetli olmayan yaşıtlarına göre 2?4 kat daha sık görülüyor. Tıptaki ilerlemeler sayesinde son yıllarda kalp krizinden ölümler azaldı. Ancak diyabetlilerde bu oran halen yüksektir. Çünkü hastalık fark edildiğinde birden fazla koroner damarda darlık vardır. Ayrıca bir damarda birden fazla sayıda darlık bulunması ve damarların uç kısımlarına doğru yayılmış olması tedaviyi güçleştirir. Kadınlarda ölüm riski erkeklerden daha yüksektir.

Yaşanan kriz sonrası kişilerin enerji metabolizmaları bozulur, insülin direnci, serbest yağ asitleri artışı, oksitlenme artışından kaynaklanan doku stresi, hormonal stres, damarların genişleyebilme kabiliyetinin azalmış olması, pıhtı oluşumundaki bozukluklar, pıhtılaşma hücrelerinin işlevsel bozuklukları, otonom sinir sistemi bozukluğu, diyabete bağlı olarak kalp kasının bozuklukları yaşanır. Yapılan çalışmalarda kalp krizinden ölüm riski tip 1 diyabetlilerde yüzde 45 iken tip 2 diyabetlilerde bu oran yüzde 52 bulunmuştur.

İlk müdahalede yakınları neler yapmalı?

Kardiyoloji Uzmanı Özgür ÖZ, Hasta istirahat altına alınmalı, üzerindeki sıkı elbiseler çıkarılmalı, kalp krizine müdahale edilebilecek en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı. Şiddetli göğüs ağrısı olan hastada henüz enfarktüs gelişmemiş olabilir, ilk 1 saat içinde müdahale edilebildiğinde enfarktüs gelişmesi önlenir. Özellikle diyabetlilerde kalp krizi nedeniyle ölümlerin yaklaşık yarısı hastaneye ulaşamadan ortaya çıkıyor. Bilinen bir kalp-damar hastalığı varsa koroner damarlarını genişletici bir ilaç dilaltına verilebilir.

Şeker hastalarında kalp damar hastalıkları görülme oranı nedir?

Avrupa'da şeker hastalarının en önemli ölüm nedeni koroner kalp hastalıklarıdır. Bu risk diyabeti olmayan kişilere göre 2?4 kat daha yüksektir. Artış daha çok tip 2 (erişkin tip) şeker hastalarında olmaktadır. Tip 1 (insüline bağımlı) diyabet hastalarında koroner damar hastalıklarının sıklığı artmıştır (kadınlarda yüzde 10, erkeklerde yüzde 9).

Koroner kalp hastalığı sıklığı yaşlanma ile artar, 15-29 yaş grubunda yüzde 6 iken 45-59 yaş grubunda yüzde 25 oranında görülür. Aynı şekilde diyabet süresi arttıkça bu hastalıkların da arttığı biliniyor. Diyabete bağlı böbrek yetersizliği koroner kalp hastalığını artıran ve kalp krizini hızlandıran önemli bir faktördür. Çocukluk çağında başlayan ve daha sonra diyabete bağlı böbrek yetersizliği gelişen hastalarda 20 yıllık diyabet süresinde hastaların yüzde 29'unda kalp-damar hastalığı gelişir. Halbuki böbrek yetersizliği gelişmemişse bu oran yüzde 2-3 bulunmuştur. Diğer hızlandırıcı faktörler ise kontrolsüz diyabet, kan yağlarının yüksekliği, hipertansiyon ve şişmanlıktır.

Şeker hastaları kalp sağlığını da korumak için besinlerinde nelere dikkat etmeli?

Fazla kilolardan kurtulmayı ve ideal kiloda kalmayı hedefleyen dengeli ve düzenli bir beslenme programı hazırlanmalı. Programın hedefleri ise şöyle olmalı: "Yağ alımını günlük alınan toplam enerjinin yüzde 30'unun altına indirmek, doymuş yağ alımını günlük alınan toplam enerjinin yüzde 10'unun altına çekmek. Lifli (posalı) yiyecekleri artırmak (günde 30 gram kadar). Sebze ve meyve tüketimini artırmak, rafine karbonhidratlı, aşırı yağlı fast-food alışkanlıklarından vazgeçilmeli.

Düzenli olarak her gün en az 30 dakika aktivite yapılmalı. Az ve sık yemek yenilmeli. Sigara içilmemeli. Alkol tüketimi azaltılmalı, hele hele kanda şeker ve yağlar kontrolsüz ise hiç kullanmamak daha iyi olacaktır. Günde 2 litre su içilmeli ve tuz tüketimi günde 3 gramın altına olmalıdır.
 
  
 
Bilgilendirme ve paylaşım için teşekkürler
 
    
Bilgilendirme ve paylaşım için teşekkürler


RİCA EDERİM DENİZ HANIM..!!!
BU ÇOK ÖNEMLİ KONUYU AÇMAKLA, KIYMETLİ NİSANBOARD AİLEMİN FERTLERİNİ VE SİTEMİZİ ZİYARET EDEN MİSAFİRLERİ UYARABİLDİYSEM,
NE MUTLU BANA!!!

“YÜCE RABBİM”..☝
CÜMLEMİZİ HER TÜRLÜ BELA İLE MUSİBETLERDEN KORUSUN...
BİZLERE TAŞIYAMAYACAĞIMIZ
ACIYI VE YÜKÜ TAŞITMASIN
“İNŞALLAH”..
 
    
Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler...
 
    
 
 
Üst Alt