Sen hiç görmeden sevdin mi?
Dokunmadan, konuşmadan.
Susarak, susayarak, yanarak sevdin mi?
Sen hiç sevgiyi sevdin mi?
Onu gören gözler aradın mı yıllarca?
Onu aradın mı mısralarda?
Her gece bekledin mi rüyalarında?
Okuduğun her kitapta varsa adı,
Her şiirinde bahsediyorsan usul, usul,
Onsuz dünya boş, kentler viransa,
Yıkıksa her şey, yıkıksan eğer,
Her gidenle selam varsa gönlünden,
Kuşları postacı eylemişsen selamına,
Ümidini yitirmemişsen
Sevginden ödün vermemişsen
Sevmeyi sevmişsen
Sevileceksin.
Sen hiç görmeden, dokunmadan, konuşmadan
Susarak, susayarak sevdin mi?
Ondan bahsederken, akıyorsa cümleler,
Dil susuyor ve yanıyorsa gönül,
Derin bir hüzne doğru, koşar adım gidiyorsan,
Yaşadığın hiçbir hali isimlendiremiyorsan,
Anlamlar kafanda oturuyor, ama
Kafan bir türlü oturmuyorsa yerine,
Şimdi otur ve düşün
Sadece kendi yerine.
Gözlerinden ayrılmak isteyen gözyaşını serbest bırak,
Onu düşün,
Sadece onu,
Hep onu.
Çok istersen olur derler,
Çok iste o halde,
Bütün hücrelerinle iste
Özlediğini, beklediğini, istediğini hisset,
Hisset ki,
Özlenen, beklenen, istenen de hissetsin.
Hazırla kendini
Ne kadar eyvah ve keşkeler in varsa
Doldur bir çuvala ve yak,
Ümitle doldur her anını
Sadece ona hazırlan
En güzel elbiselerini giymelisin,
En iyi kokuları sürünmelisin,
İçin, dışın aynı temizlikte olmalı,
Karşılaştığında ne soracağını ve ne isteyeceğini bilmelisin,
Nasıl bir ses tonu kullanmalısın?
Şarkı söyler gibi, şiir okur gibi ya da konuşur gibi.
Önceden hazır olmalı her şey.
Hazırlandığını hissettirmelisin
Nasıl yaparsın bilemem ama
Söylediklerini kaydetmelisin,
Hiçbir söz uçup gitmemeli
Sanki asırlardır bekler gibi görünmelisin
Susmalısın, gereği kadar konuşmalısın,
Ama gereğinden fazla dikkat etmelisin,
Bir kat daha,
Yüz kat daha,
Bin kat daha, artmalı sevgin,
Vuslat bu, ne sandın.
Hiç beklemediğin bir an girecek içeriye,
Hoş geldin bile diyemeyeceksin.
Şaşıracak, şaşıracaksın.
Bakakalacaksın sadece, dünyanın en güzeline,
En romantik, en duygusal, en zeki, en yakışıklısına,
Her şeyin 'en'lerinin toplandığı o 'en' insana bakakalacaksın
Belki bir güvercin izleyecek sizi,
Pencere pervazından.
Ya da evinde uçuşup duran
Bir sivrisineğin kamera kaydında olacaksın.
Ve takılıp kalacaksın bir noktaya,
Gözleri, yüreğini yakacak.
Ve titreyerek,
Sadece sen diyebileceksin sen,
Çok güzelsin...
''Gönderilmemiş aşk mektupları''.
Dokunmadan, konuşmadan.
Susarak, susayarak, yanarak sevdin mi?
Sen hiç sevgiyi sevdin mi?
Onu gören gözler aradın mı yıllarca?
Onu aradın mı mısralarda?
Her gece bekledin mi rüyalarında?
Okuduğun her kitapta varsa adı,
Her şiirinde bahsediyorsan usul, usul,
Onsuz dünya boş, kentler viransa,
Yıkıksa her şey, yıkıksan eğer,
Her gidenle selam varsa gönlünden,
Kuşları postacı eylemişsen selamına,
Ümidini yitirmemişsen
Sevginden ödün vermemişsen
Sevmeyi sevmişsen
Sevileceksin.
Sen hiç görmeden, dokunmadan, konuşmadan
Susarak, susayarak sevdin mi?
Ondan bahsederken, akıyorsa cümleler,
Dil susuyor ve yanıyorsa gönül,
Derin bir hüzne doğru, koşar adım gidiyorsan,
Yaşadığın hiçbir hali isimlendiremiyorsan,
Anlamlar kafanda oturuyor, ama
Kafan bir türlü oturmuyorsa yerine,
Şimdi otur ve düşün
Sadece kendi yerine.
Gözlerinden ayrılmak isteyen gözyaşını serbest bırak,
Onu düşün,
Sadece onu,
Hep onu.
Çok istersen olur derler,
Çok iste o halde,
Bütün hücrelerinle iste
Özlediğini, beklediğini, istediğini hisset,
Hisset ki,
Özlenen, beklenen, istenen de hissetsin.
Hazırla kendini
Ne kadar eyvah ve keşkeler in varsa
Doldur bir çuvala ve yak,
Ümitle doldur her anını
Sadece ona hazırlan
En güzel elbiselerini giymelisin,
En iyi kokuları sürünmelisin,
İçin, dışın aynı temizlikte olmalı,
Karşılaştığında ne soracağını ve ne isteyeceğini bilmelisin,
Nasıl bir ses tonu kullanmalısın?
Şarkı söyler gibi, şiir okur gibi ya da konuşur gibi.
Önceden hazır olmalı her şey.
Hazırlandığını hissettirmelisin
Nasıl yaparsın bilemem ama
Söylediklerini kaydetmelisin,
Hiçbir söz uçup gitmemeli
Sanki asırlardır bekler gibi görünmelisin
Susmalısın, gereği kadar konuşmalısın,
Ama gereğinden fazla dikkat etmelisin,
Bir kat daha,
Yüz kat daha,
Bin kat daha, artmalı sevgin,
Vuslat bu, ne sandın.
Hiç beklemediğin bir an girecek içeriye,
Hoş geldin bile diyemeyeceksin.
Şaşıracak, şaşıracaksın.
Bakakalacaksın sadece, dünyanın en güzeline,
En romantik, en duygusal, en zeki, en yakışıklısına,
Her şeyin 'en'lerinin toplandığı o 'en' insana bakakalacaksın
Belki bir güvercin izleyecek sizi,
Pencere pervazından.
Ya da evinde uçuşup duran
Bir sivrisineğin kamera kaydında olacaksın.
Ve takılıp kalacaksın bir noktaya,
Gözleri, yüreğini yakacak.
Ve titreyerek,
Sadece sen diyebileceksin sen,
Çok güzelsin...
''Gönderilmemiş aşk mektupları''.
