Karanlık Duygular

*SıLaGüL*

Well-Known Member
Nisan Forum Üyesi
Katılım
13 Ocak 2012
Mesajlar
870
Tepkime puanı
197
Puanları
63
7.inanmasi.zor_.jpg

Sanırsın ki bugün dünyanın en kara en bahtsız günü... Öyle ki sağ çıkamayacaksın gibi gelir. Acı çekersin ve içinde ki kabuk bağlamış yaralar yeniden kanamaya başlar. Her seferinde durdu zannedersin lakin durmamıştır çoğu kez bilmezsin...
Acıya alışmak, kabullenmek vardır hayatımızda. Bütün mutsuzlukların rutin bir hal alır sonunda. Taştan, mermerden bir şekil alır yürek. Bir de bakarsın ki aylar olmuş bir damla yaş akıtmamışsın.
Bütün o buhranlı, bohem zamanlara kısa bir ara verildiğinde ise; koşarken aniden durmak gibi hissettirir bu sana. Sarsılırsın... Bütün yorgunluğunu, nefes nefese kaldığını anlarsın. İşte o zaman o taştan kalp, yeniden atmaya başlar kana(ya) kana(ya)...
Aniden savunmasız kaldığın bugün, bütün o irin dolu yaralar temizlenmek ister. Ağlamaya başlarsın. Çok susarsın ya bir yaz günü. Cebinde yoktur paran. Bir bardak su verir ya sana birileri, işte aynen kana kana su içer gibidir ağlamak... Hiç bitmeyecek gibi dökülür yaşlar... Onca zamanın duygusuzluğunu hissedersin. Bu duygusuzluğun neden olduğunu... Bir savunma mekanizmasıymış meğerse beynin. Delirmemek, çıldırmamak için aldığı bir savunma pozu...
Yeniden o kara, aşılmaz gibi gelen günlere yeniden yeniden alışmayı ummak... Daha bitmemiştir bilirsin. Ama öyle zor gelmeye başlar ki, isyan edersin... "Yoruldum, artık yeter!" dersin ama hayatın sana verdiği cevap: "Az kaldı" olur... "Beğenirsin ya da beğenmezsin. Bu böyledir" der sana...
Huzursuzluk hissini atmak istersin üzerinden... Huzurlu bir mutsuzluğu çok özlediğini fark edersin. Çaresizlik içinde çırpınan ruhuna bir serinlik gelsin istersin. Ama hayat sana "az kaldı" der... Bilinmez bir sona doğru ilerledikçe bir de bakarsın ki elinde koskoca bir umuttan başka hiçbir şey kalmamış...
 
  
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
KONU GÜNCELLENDİ
 
    
 
 
Üst Alt