HİCRET ETSEM BENİ DE ALIR MISIN MEDİNE?

ƬuaƝa

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
3,093
Puanları
200
Konum
Ukrayna Kiev
HİCRET ETSEM
BENİ DE ALIR MISIN MEDİNE?


Ey!. Münevver Medîne, Ey!. Gönüller beldesi,
Ey!. Devri cehâletin, mahkûmiyet belgesi.
Çınlıyor göklerinde, her an Muhammed sesi.
Gör ki; yine dünyada, zulümler var bu dîne,
Hicret etsem beni de, alır mısın MEDÎNE?..


Susadım şefkatine, yine gönlümde serâb,
Sustu rahlede bülbül, bahçede güller harâb,
Dünyaya hükmediyor, yine zillet ve şarâb;
Gör ki; nice âlimler, nifak soktu bu dîne,
Hicret etsem beni de, alır mısın MEDÎNE?..


Merhametin kendi yok, dillerde kaldı adı; Yeryüzü bir toz duman, kim suçludur, kim kadı?
Bunca mûsibetlerden, ibret alan kalmadı,
Hep iftirâ ediyor, "yedi düvel" bu dîne,
Hicret etsem beni de, alır mısın MEDÎNE ?..


Bir yanda din tâciri, arkadan vurur beni,
Bir yanda zorbaların, hiç kızarmayan teni.
Elden ele geziyor, dinde reform bülteni;
Bilirim ki; bu cür'et, revâ değil bu dîne,
Hicret etsem beni de, alır mısın MEDÎNE?..


Çöktü insan fıtratı, payandalar yetmiyor,
Ekranlarda çığlıklar, kulağımdan gitmiyor,
Soygun, talan, cinâyet, "çağdaşlıkla" bitmiyor;
Nesiller küstürüldü, çağlar üstü bu dîne;
Hicret etsem beni de, alır mısın MEDÎNE?..


Ey!. Mübârek Medîne, Fahri Âlem beldesi,
Kardeşliğin, barışın, adâletin simgesi,
Çınlasın göklerinde, salât üs selâm sesi.
Ben ki; Kâlû Belâ'da, teslim oldum bu dîne,
O yemyeşil kubbene, beni de al MEDÎNE...



CENGİZ NUMANOĞLU
 
  
 
image001.gif




İlim kapısında verdim yılları,
Dinledim, ''Hakk'' diyen âlim kulları,
Sordum, Dost'a giden bütün yolları;
Yakın yok dediler.. Secdeden gayrı...



Ne bağış yaptığın, vakıf listesi,
Ne de alkışların esrarlı sesi.
Günde seksen kere, berât müjdesi;
Veren yok dediler.. Secdeden gayrı...

Huşû tüllerinden, kanat açmaya,
Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye,
Kevser şerbetini, elden içmeye,
Ruhsat yok dediler.. Secdeden gayrı...

Dedim: yıllar yılı gönlüm harapta,
Devâ bulamadım, sazda şarapta,
Bir yudum su verin, kaldım serapta;
Pınar yok dediler.. Secdeden gayrı...

Gördüm ki, insanın iki düşmanı,
Biri kendi nefsi, biri şeytanı,
Dedim: kuşansam mı kılıç kalkanı?
Silah yok dediler.. Secdeden gayrı...

Yaklaştım.. Süslü bir, mermer kabire,
Belli ki zenginmiş.. Dönmüş fakire.
Fidye var mı? dedim Münker Nekir'e;
Meded yok dediler.. Secdeden gayrı....

Baktım.. Ay yıldızlar kalmaz zikirden,
Var mı dedim sizde, şirk denen kirden?
Dile geldi bütün, Kâinat birden;
Biz de yok dediler.. Secdeden gayrı...

Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum,
Gözlerimde seller, vakfeye durdum,
Safâ'ya, Merve'ye, Kâbe'ye sordum;
Mîrâc yok dediler.. Secdeden gayrı...


CENGİZ NUMANOĞLU
(1996)
 
    
image001.gif


image002.gif




Âhir yolcusuyum.. Uzundur yolum,
Sırtımda dikişsiz, bir beyaz tulum,
Azık torbası boş, fakir bir kulum;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Rabb'ime ezelde verilmiş sözüm;
Dönmüşüm sözümden, gaflette gözüm.
Huzura çıkmaya, kalmamış yüzüm;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Putlar pazarında, satmışım dünü,
Önümde çok çetin, bir hesap günü;
Almadan elime, berât hükmünü,
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Kur'ân'da, Mahşeri anlatır Settar;
Yollar kıldan ince, kapılar çok dar.
Cennet güzel amma, cehennem de var;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Cehennem ki o gün, doymaksızın yer,
'Doldun mu?' dedikçe, 'Daha yok mu?' der
Bir ömür ağlasam, bu âyet yeter;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


O gün gelir, bölük bölük cümlesi,
Sürülür ateşe, nankör zümresi.
Kur'an'da var ki bir, Zümer Sûresi;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Yüce Rabb'im, kullarına duyurmuş;
Çok ağlayıp, az gülsünler buyurmuş.
Vah ki; gafletimi yüzüme vurmuş;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...


Son nefes, kapımı çaldı çalacak,
Yarın belki sınav, bitmiş olacak,
Korkarım.. Karnede zayıf kalacak;
Ben nasıl güleyim.. Söyleyin dostlar...



CENGİZ NUMANOĞLU

(1994)
 
    
Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler
 
    
Güncellendi..
 
    
 
 
Üst Alt