HANIMAĞA

EMEKLİ ADMİN
Nisan Forum
Katılım
13 May 2012
Mesajlar
35,477
Tepkime puanı
8,887
Puanları
250
AŞIK VEYSEL KİMDİR? ÖLÜM YILDÖNÜMÜ



veysel4dor2.png


Dünyaca ünlü arama motoru Google’dan Aşık Veysel hatırasına özel bir sürpriz. 1894 yılında doğan Veysel Şatıroğlu’nun bugün 123. yaş günü! Cumhuriyet Edebiyatı’nın ünlü halk edebiyatçılarından olan Aşık Veysel’in doğum günü bugün kutlanıyor. Türk Edebiyatı’nda saygın ve özel bir yere sahip olan ünlü halk ozanın birçok eseri bulunuyor. Şiirlerindeki sadelik ile Şair Yunus Emre gibi öz Türkçe kullanan Aşık Veysel’in hayatı.


Aşık Veysel olarak bilinen asıl adı “Veysel Şatıroğlu” olan usta ozan, 25 Ekim 1894 yılında Sivas’ta dünyaya geldi. Annesi Gülizar hanım babası Ahmet beydir. O yılların vebası olan çiçek hastalığı yüzünden iki kız kardeşini kaybeden sanatçı, 7 yasında aynı hastalıktan tek gözünü kaybetmiştir. Ve vahim bir kaza sonrasında diğer gözünü de kaybederek, tamamen görmemeye başlamıştır. Oğlunun gözleri görmediği için arkadaşları ile oynayamayıp yalnız kaldığını gören Ahmet bey, oyalanması için oğluna bağlama almıştır.
Bağlamayı ilk olarak babasının arkadaşı Çamşıhılı Ali’den öğrenen Aşık Veysel, ilk zamanlar başka ozanların türkülerini çalmaya başlamıştır. 40 yaslarına doğru kendi yazdığı eserleri çalmaya başlayarak, o yıllar Aşıklar Bayramında yer alması ve Atatürk için söylediği türküden sonra namı artarak yayılmaya başlamıştır. Bu yıllarda sadece kendi köyünde değil, Türkiyede birçok yer gezerek türkülerini her kesime aktarmıştır.

İki gözü de görmeyen ve karanlığa bürünen ozanın annesi ve babası, bu duruma çok üzülüyor ve diğer kardeşlerinin bakamayacağını düşünüp evlendirmek isterler. Akrabaların kızı olan Esma hanım ile evlendirilen sanatçının peşini olumsuzluklar bırakmıyordu. Yeni doğan erkek çocuğunu kaybeden ozan, daha sonradan anne ve babasını da kaybederek, hayata küsmüştür. Bunun üstüne eşinin başka biri ile kaçması ile perişan olan sanatçı, kendini türkülere vermiştir. Eşi terk ettiğinde iki aylık kız çocuğu ozanın yanında kalmıştı. Fakat kız çocuğu da erkek evladı gibi hayatını yitirmiştir. Acı dolu hayatını şarkılara döken ozan, yanık yanık türkülerini sevenleri ile paylaşarak, bir nebzede olsa acılarını dindirmiştir.

veysel2h8soc.jpg


Çocuklarının ölmesi ve eşinin bırakması ile birlikte memleketini terk eden sanatçı, arkadaşları ile birlikte başka bir köye yerleşirler. Ve arkadaşları ile birlikte dolandırılan ozanımız, bütün parasını kaybeder. Ve parasız bir şekilde hayatını idame eden sanatçımızın, 1931 yılında yapılan Halk şiirleri bayramı ile hayatı bir anda düzelir, maddi manevi güzellikler yaşamaya başlar. Ve Gülizar adlı bir bayan ile hayatını birleştirir.

Türkülerinde kendine has yorumuyla doğadan insan sevgisine, hüzünden yaşama sevincine, iyimserlikten umutsuzluğa, dinden siyasete, karşılıksız ve umutsuz aşktan, birbirlerini deli gibi sevenlere birçok eser yazıp seslendiren ozanımız, 1941-1946 yılları arasında köy Enstitülerinde bağlama ve halk türküleri dersleri vermiştir. 1965 yılında TBMM’nin kararıyla özel bir kanun çıkarılıp, maaşa bağlandı.

Aşık Veysel hayatı boyunca Türkiye’nin hemen hemen her yerindeki aşıklarla karşılaşıp tanıştı. Sevilen halk ozanını ölümüne denk her yastan asık ziyaret etmiştir. Veysel Şatıroğlu yanı Asık Veyselin eserleri arasında en çok sevilen ve günümüzde farklı sanatçılar tarafından yorumlanan “Ala Gözlü Benli Dilber”, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlarsın”, “Kara Toprak” adlı parçalar, farklı uyarlanarak, özellikle genç neslin gönlünü feth etmiştir.

Efsane olan ve türkü deyince ilk akla gelen halk ozanımız, “”Hepimiz Bu Yurdun Evlatlarıyız””, “”Memlekete Destan Oldum”” adlı eserler ile memleketine olan aşkını şarkılar ile ifade etmiştir. Aşıkların yaşadıklarını, en güzel şekilde parçalarına döken sanatçı, “Aşkın Beni Elden Ele Gezdirdi”, “Sen Bir Ceylan Olsan Ben De Bir Avcı”, “Sen Olmasan”, “Gönül Bir Güzeli Sevmiş” adlı şarkıları ile yaralı yüreklere deva olmuştur.


veysel1m6skd.jpg


ALLAH rahmet eylesin....Amin
 
  
 
ozanmızı saygıile yad ediyorum
 
    
 
 
Üst Alt