Atatürk ve Kuran-ı Kerim

F@ROZ

⭐Teknik Admin⭐
Yönetici
ADMİN
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
81,664
Tepkime puanı
33,680
Puanları
300
Konum
Kocaeli
Web sitesi
www.youtube.com
Atatürk ve Kuran-ı Kerim

Atatürk, Kuran'a olan bağlılığını, inancını ve saygısını "Kitab-ı Ekmel" yani "En Mükemmel Kitap" ifadeleriyle dile getirmiş, hayatının her döneminde ahlakıyla gerçek bir Kuran temsilcisi olduğunu göstermiştir. İlmi, aklı, zekası, cesareti, hayası, nezaketi, alçakgönüllülüğü, asaleti ve kararlılığı, onun "insan-ı kamil" olduğunun delilleridir.
Bu güzel ahlaka dayalı özellikleri şüphesiz Kuran'ı hayatına geçirmesinden kaynaklanmaktadır. Müslüman Türk halkının kalbinde bu denli büyük bir yer tutmasının en önemli sebeplerinden biri de, üstün ahlaki ve insani vasıfları üzerinde çok iyi taşımasıdır.
Atatürk, Sivas Kongresi sırasında, milli teşkilata destek olan Sivas Kadısı Hasbi ve Erzincanlı Şeyh Fevzi Efendilerle birlikte görülüyor.
Atatürk'e göre insanın, hayatının tüm evrelerinde güzel ahlak kaidelerinin hakim olması için Kuran'ı rehber edinmesi gerekmektedir. O nedenle, her fırsatta Kuran'ın okunması ve hayatın her anında uygulanması gerektiğinin altını çizmiştir:

İlahi öğütler Kuran'ın içindedir, Hz. Peygamber'in sözlerinde ve hareketlerindedir. Biz Kuran'ı duvara asmışız ancak tören olarak okuyoruz. Vaazlarda da, din derslerinde de, mukabelelerde de, ölülerin ruhları için de onu hep musiki ile duygulanmak için okuyoruz. Aklımızla da anlayıp davranış geliştirmek için ise, başkalarının bize anlattıklarına bağlanıyoruz.
Büyük Önder'in ifade ettiği bu gereklilik, gerçekte Kuran-ı Kerim'in insanlara indiriliş amaçlarından birini teşkil etmektedir:
Bu Kuran ayetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. (Sad Suresi, 29)
Atatürk'ün hayatını inceleyenlerin hemen tespit edebilecekleri gibi Ulu Önder haftanın belirli günlerinde, Saadettin Kaynak, Niyazi Ahmet Banoğlu, Mısırlı İbrahim, Hafız Yaşar, Hafız Rıza, Hafız Kemal ve Hafız Nubar gibi döneminin en önde gelen hafızlarını çağırarak Kuran-ı Kerim okutturmuş ve okunan ayetlerin tefsir ve açıklamalarını yaptırmıştır. Atatürk bu açıklamaları ilgiyle dinlemiş ve zaman zaman kendisi de sorular sorarak katılmıştır.
 
  
 
 
 
Üst Alt